Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayımlanan “İleriye ve Denize Doğru: Filipinler İçin Bir Askerî Strateji Olarak Takımada Savunması” (Forward and Seaward: Archipelagic Defence as a Military Strategy for the Philippines) başlıklı çalışma, Filipinler’in savunma stratejisinde ciddi bir dönüşümün başladığını gözler önüne seriyor.
Başkan Ferdinand Marcos Jr. yönetiminin açıkladığı Kapsamlı Takımadalar Savunma Konsepti (Comprehensive Archipelagic Defense Concept / CADC), ülkenin askeri planlamasını temelden değiştiriyor. Önceki dağınık modernizasyon çabaları yerine CADC, artık coğrafi avantajı, menzilli ateş gücünü ve üslerin dağıtımını merkeze alan, bütünleşik bir yapıya geçişi işaret ediyor.
Bu stratejik vizyon değişikliği, Filipinler’in kendini çevreleyen deniz alanlarını koruma yeteneğini artırmayı ve bölgesel güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.
Çin’den Yükselen Baskı ve CADC’nin “Karşı-A2/AD” Potansiyeli
IISS araştırmasına göre, özellikle Çin’den yükselen askeri ve gri bölge baskısı, Manila’yı bilhassa Tayvan Boğazı’na yakın stratejik bölgelerde askeri konuşlanmayı hızlandırmaya itiyor.
Pekin’in, CADC’yi kendi Anti-Erişim/Alan Engelleme (A2/AD) yapılanmasına karşı geliştirilmiş bir “karşı-A2/AD” hamlesi olarak yorumlaması, bölgedeki tansiyonu artırma potansiyeline sahip kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Güney Çin Denizi’ndeki güç dengesi mücadelesinin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor ve güvenlik ikilemi dinamiklerini teşvik edebilir.
CADC’nin Uygulama Zorlukları ve Müttefik Entegrasyonu
Rapor, CADC’nin hayata geçirilmesinin sadece yeni silah sistemleri edinimiyle sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda dış politika, müttefiklerle askeri entegrasyon, operasyonel konseptlerin yeniden yazılması ve kuvvetlerin yeniden konuşlandırılması gibi çok boyutlu bir yaklaşım gerektirdiğini vurguluyor.
Ancak, konseptin uygulanmasında aşılması gereken ciddi engeller bulunuyor:
- Hizmetler Arası Rekabet: Farklı kuvvet komutanlıkları arasındaki iş birliğini aksatan rekabet.
- Kamuoyu Desteği: Çin’in, halkın kamuoyu desteğini zayıflatmaya yönelik girişimleri.
IISS, Manila’nın bu engelleri aşmak için yabancı askeri ortaklıkları (foreign military partnerships) CADC’nin içine daha açık bir şekilde yerleştirmesi, üs erişimi ve silah konuşlandırmaları konusunda daha şeffaf ve net politikalar geliştirmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, askeri modernizasyonun, stratejik bir amaca hizmet etmeyen “liste güncellemesi” olmaktan öteye gidemeyeceği uyarısı yapılıyor.
Caydırıcılık ve Stratejik Netlik İhtiyacı
IISS analizi, CADC’nin Çin’in gri bölge taktiklerine karşı ne derece etkili bir caydırıcılık sağlayacağının henüz kanıtlanmadığını gösteriyor. Konseptin, stratejik düzeydeki caydırıcılık çabalarını, taktik ve harekât alanındaki iyileştirmelere dönüştürüp dönüştüremeyeceği belirsizdir.
Filipinler’in, konseptin gelecek sürümlerinde şu adımları atması kritik önem taşıyor:
- Zafer Teorisini Tanımlama: Hangi stratejik hedeflere ulaşılmak istendiğinin netleştirilmesi.
- Odaklanmış Planlama: Yalnızca asimetrik sistemler edinmeye değil, belirli stratejik hedeflere ulaşmaya odaklanan bir planlama ortaya konması.
- Stratejik İletişim: Bölgedeki daha tarafsız komşularını ikna edecek güçlü bir stratejik iletişim planının oluşturulması.
Kaynak: C4Defence / IISS





































