Cobra 2’ler Göreve Başladı
Eylül 12, 2023
Yeni Zelanda Donanma Filosunun ‘Çoğunluğunu’ Değiştirmek İçin Yeni Gemiler Arıyor
Eylül 12, 2023
Cobra 2’ler Göreve Başladı
Eylül 12, 2023
Yeni Zelanda Donanma Filosunun ‘Çoğunluğunu’ Değiştirmek İçin Yeni Gemiler Arıyor
Eylül 12, 2023
İsveç Deniz Piyadeleri Daha Fazla Ateş Gücü Arıyor

Bu yılın başlarında İsveç Deniz Piyadeleri, Amfbat 2030 programının kendilerine su üstü ve hava tehditlerine karşı da dahil olmak üzere hem araçlı hem de araçsız olarak denizlerde savaşma kabiliyeti kazandırmaya çalışması nedeniyle şu anda büyük bir değişim geçiriyor. Program geçtiğimiz günlerde bir dizi kilit sistem için Bilgi Talebi (RFI- Request of Information)’nın yayınlanmasıyla büyük bir adım daha attı.

Bu kilit sistemler beklenen üç ana silahın yanı sıra bir uzaktan silah istasyonunu (RWS-remote weapon station) da kapsıyor. Bu sistemlerin yerleştirilmesi planlanan geminin boyutu (16-20 metre uzunluğunda, mevcut CB 90’dan daha büyük) RFI’lar kapsamında olmasa da yeni bir gemi sınıfının da planlandığı anlamına geliyor.

Söz konusu RWS hem sabit hem de hareketli hedefleri vurabilecek. İsveç’in en yeni hücum çıkarma araçları CB 90HSM’leri Saab Trackfire RWS ile donatılmış olarak gelirken, Trackfire modern bir 30 mm otomatik top monte edebilecek şekilde pazarlanmamakta. Bunun dikkate değer olmasının nedeni, diğer iki RFI’nin 30×113 mm otomatik toplar ve mermilerle ilgili olması. Otomatik toplar için öngörülen hedefler arasında hem kara hem su üstü hem de hava hedefleri (helikopterler ve insansız hava sistemleri) bulunuyor.

ABD Deniz Hava Savunma Entegre Sistemi programı (MADIS-Marine Air Defense Integrated System) için sipariş edilen 30×113 mm XM914E1 Bushmaster topuna sahip Kongsberg RS6 RWS şeklinde tarif edilen konfigürasyonda modern bir sistemin piyasada mevcut olduğunu ve bu nedenle bu konfigürasyonun öncü olabileceğini belirtmek gerekiyor.

Bununla bağlantılı olarak, ya insan tarafından taşınabilir çok kısa menzilli bir sistem ya da kısa menzilli bir sistem şeklinde hafif bir hava savunma sistemine ihtiyaç duyulmakta. İnsan tarafından taşınabilir sistemler arasında, RS6’nın bir Stinger fırlatıcısını takabildiği MADIS gibi, bunları RWS’ye entegre etmek ve denizcilerin karaya çıkarken fırlatıcıları yanlarında getirme kabiliyetini korumak için piyasada seçenekler bulunuyor.

Öte yandan Saab’ın yerli RBS 70 NG sistemi araca monteli entegre bir çözüm olarak sunuldu ve RBS 70’in Ukrayna’nın elindeki Rus helikopterlerine karşı kayda değer başarılar elde etmesiyle İsveç Silahlı Kuvvetleri’nin ilave sistemler için sipariş vermesi şaşırtıcı olmayacak.

En ağır sistem, hem kara hedeflerine hem de düşman gemilerine karşı kullanılabilecek, 70 km’yi aşan menzile sahip bir gemisavar veya satıhtan satıha füzedir. Modern görüş hattı olmayan sistemler bile bu menzilde zorlandığından, menzil gereksinimi şu anda kullanılan AGM-114C HELLFIRE gibi dönüştürülmüş bir tanksavar füzesi yerine özel bir gemisavar füzesine işaret ediyor. Öngörülen fırlatma platformunun boyutuyla birlikte, MBDA’nın Marte ER’i muhtemel tercih olacak.

Planlanan gemiler CB 90’dan daha büyük olmakla birlikte, bu tür bir ateş gücüne sahip olmak için hala küçükler. Özellikle Marte ER sınıfı bir gemisavar füzesinin 20 metrenin altındaki bir gemiye monte edilmesi, boyut ve göreceli ateş gücü açısından daha yeni hızlı saldırı gemilerinden ziyade savaş sonrası dönemin motorlu torpido botlarına daha yakın.

Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.