Türk milletinin “peygamber ocağı” olarak gördüğü, tarihi kahramanlık ve şerefle yüklü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleceğini ilgilendirmesi açısından, konu üzerinde ısrarla durulması gerekiyor.
TSK’nın emir-komuta zincirini kıran, meşru komutanlarını rehin alan, hatta kelepçeleyerek yerlere yatıran, onları etkisiz hâle getirdiğini düşündüğü anda milletin tank, helikopter ve uçaklarını yine millete, milletin iradesine ve milletin arkasında durduğu meşru siyasi otoriteye karşı kullanan bir cunta hareketiyle karşılaştık…
Bu cuntanın kökünün dışarıda olduğu, kimler tarafından yaratılıp tezgahlandığı artık açık-seçik meydandadır. Yaşananların tabii ki “öncesi” vardır…











































