Uluslararası ilişkiler disiplininde realizm ve idealizm arasındaki bilek güreşi olarak geçen Soğuk Savaş’ın sonuna doğru, bu iki teorinin bazı vakaları açıklamakta yetersiz kaldığı sıklıkla dillendirilmeye başlamıştır. Bu kapsamda dünyanın çeşitli yerlerindeki akademisyenler, yeni teorilerle uluslararası ilişkilerin dinamiklerini açıklama yoluna gitmiştir. Kopenhag Okulu, bu genç teoriler içinde en çok ses getirenlerden biri olmuştur.






































