Silahsızlanma, Tasfiye ve Yeniden Entegrasyon: FARC ve IRA Örnekleri
Aralık 7, 2020
Roketsan, Yerli ve Milli Teknolojilerle Uzay Liginin Kritik Oyuncularından Biri Olmayı Hedefliyor
Aralık 7, 2020
Yetenek Tabanlı Savunma Planlaması: 20 Yılın Ardından Türkiye Ne Durumda?

Ülkelerin milli menfaatlerini elde etmedeki önemli araçlardan biri de o ülkenin sahip olduğu caydırıcı askeri gücüdür. Hem barış şartlarında kullanılabilecek hem de

gerektiğinde sıcak çatışmada hedefe en kısa sürede ulaşabilecek bir askeri gücün oluşturulması ise Savunma Planlamasının ana hedefidir.

Milli menfaatleri destekleyebilecek askeri yetenekleri, milli kaynakları en verimli şekilde kullanarak oluşturmak için gerçekleştirilen savunma planlaması faaliyetleri, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilimsel olarak ele alınmaya başlandı. ABD ve takiben NATO, 1960’lardan itibaren uluslararası ilişkilerde, savunma ortamında, genel ekonomik durumda, insan hakları ve toplumsal bakışta meydana gelen değişimlerin dikte ettirdiği farklı sistematik Savunma Planlama yaklaşımlarını takip etti.

Savunma Planlamasında Soğuk Savaş’ın Öncesi ve Sonrası İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar Kadroya Dayalı klasik savunma planlaması esas alınıyordu. Kadroya Dayalı Savunma Planlamasının ana hedefi, düşmanın sahip olduğu kuvvet ve silahlardan daha fazlasına sahip olmaktır fakat Soğuk Savaş’ta yaşanan silahlanma yarışı, savunma planlamasında daha bilimsel yaklaşımların uygulanmasını gerekli kıldı.

Yazının devamı:

Buy now
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.