Ülkelerin milli menfaatlerini elde etmedeki önemli araçlardan biri de o ülkenin sahip olduğu caydırıcı askeri gücüdür. Hem barış şartlarında kullanılabilecek hem de
gerektiğinde sıcak çatışmada hedefe en kısa sürede ulaşabilecek bir askeri gücün oluşturulması ise Savunma Planlamasının ana hedefidir.
Milli menfaatleri destekleyebilecek askeri yetenekleri, milli kaynakları en verimli şekilde kullanarak oluşturmak için gerçekleştirilen savunma planlaması faaliyetleri, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilimsel olarak ele alınmaya başlandı. ABD ve takiben NATO, 1960’lardan itibaren uluslararası ilişkilerde, savunma ortamında, genel ekonomik durumda, insan hakları ve toplumsal bakışta meydana gelen değişimlerin dikte ettirdiği farklı sistematik Savunma Planlama yaklaşımlarını takip etti.
Savunma Planlamasında Soğuk Savaş’ın Öncesi ve Sonrası İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar Kadroya Dayalı klasik savunma planlaması esas alınıyordu. Kadroya Dayalı Savunma Planlamasının ana hedefi, düşmanın sahip olduğu kuvvet ve silahlardan daha fazlasına sahip olmaktır fakat Soğuk Savaş’ta yaşanan silahlanma yarışı, savunma planlamasında daha bilimsel yaklaşımların uygulanmasını gerekli kıldı.
Yazının devamı:
Israeli soldiers take position near the Israeli Gaza border, southern Israel, Monday, Oct. 9, 2023. The militant Hamas rulers of the Gaza Strip carried out an unprecedented, multi-front attack on Israel at daybreak Saturday, firing thousands of rockets as dozens of Hamas fighters infiltrated the heavily fortified border in several locations, killing hundreds and taking captives. Palestinian health officials reported scores of deaths from Israeli airstrikes in Gaza. (AP Photo/Oren Ziv)