NATO üyesi iki ülkenin gizli istihbarat değerlendirmelerine ulaşan Associated Press (AP), Rusya’nın Ukrayna sahasında dengeleri değiştiren Starlink uydularını hedef alabilecek yeni bir anti-uydu (ASAT) sistemi geliştirdiğini duyurdu.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nın dördüncü yılına girilirken, uzay tabanlı sistemlerin savaş alanındaki kritik rolü yeni bir asimetrik rekabeti tetikledi. AP News tarafından incelenen ve Batılı istihbarat servislerine dayandırılan bulgular, Moskova’nın SpaceX’e ait Starlink takımuydu ağını işlevsiz bırakmak amacıyla “bölge etkili” (zone-effect) bir silah üzerinde çalıştığını ortaya koydu.
İstihbarat verilerine göre bu yeni sistem, Rusya’nın 2021 yılında tek bir hedefi imha etmek için kullandığı geleneksel füzelerden farklı olarak, yörüngede geniş bir alana yayılan yıkıcı bir enkaz bulutu oluşturarak çok sayıda uyduyu aynı anda devre dışı bırakmayı hedefliyor.
Görünmez Tehdit: Mikroskobik Parçacıklar ve İşlevsel Kayıp
Söz konusu silahın operasyonel kabiliyeti, uzay takibi yapan radar ve optik sistemlerin sınırlarını zorlayan bir teknolojiye dayanıyor. Proje kapsamında yörüngeye bırakılması planlanan parçacıkların sadece birkaç milimetre çapında olması, bu nesnelerin mevcut uzay gözetleme ağları tarafından tespit edilmesini ve takip edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor.
Alçak Dünya Yörüngesi’nde (LEO) oluşturulacak bu yoğun şarapnel bulutu üzerinden uyduların doğrudan imha edilmesi değil, işlevsel olarak körleştirilmesi hedefleniyor. Çok yüksek hızlarda hareket eden bu mikroskobik parçacıkların; uyduların enerji kaynağı olan güneş panellerine veya veri akışını sağlayan hassas optik sensörlerine çarparak sistemi işlevsiz bırakması amaçlanıyor. Uzmanlar, bu yöntemin geleneksel anti-uydu füzelerine kıyasla çok daha geniş bir alanda ve daha düşük maliyetle yüksek tahribat yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Starlink Neden Hedefte?
Starlink, özellikle Ukrayna’daki savaşta iletişim altyapısı, komuta-kontrol mekanizması ve İHA yönlendirme sistemleri açısından kritik bir rol oynadığı için stratejik önem taşıyor. Rusya’nın bu yayılmış uydu ağını geleneksel yöntemlerle etkisiz kılması güç görünürken, “bölge etkili” bir silahın stratejik bir asimetri sağladığı değerlendiriliyor.
Ancak uzmanlar, böyle bir silahın kullanılmasının kontrolsüz sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor. Olası bir saldırının yalnızca Starlink uydularını değil, yörüngedeki diğer ülkelere ait sivil ve askeri uydu sistemlerini de etkileyebileceği ve uzayda geniş çaplı hasara (Kessler Sendromu) yol açabileceği belirtiliyor.
Caydırıcılık mı, Operasyonel Tehdit mi?
Bu tür bir teknolojinin ne kadar uygulanabilir olduğu ve gerçekten operasyonel hale getirilip getirilmeyeceği belirsizliğini koruyor. Bazı analistler, söz konusu girişimin fiilen kullanılmasından ziyade bir caydırıcılık veya tehdit unsuru olarak gündeme getirilmiş olabileceğini ifade ediyor. İddialar, uzayın giderek artan şekilde askeri rekabet alanına dönüştüğünü ve uydu sistemlerinin küresel güvenlik açısından taşıdığı önemin her geçen gün arttığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Kaynak: C4Defence / AP News




































