SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türk savunma sanayiinin 50 yıllık gelişimini değerlendirdi. Altınay, özellikle son 20 yılda kararlılıkla uygulanan stratejilerin, Türkiye’yi insansız sistemler, hava savunma ve uzay teknolojileri alanlarında küresel rekabetin bir parçası haline getirdiğini ifade etti.
Altınay, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yolculuğunun kritik aşamalarla şekillendiğini belirtti. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın dışa bağımlılığın sonuçlarını gösterdiğini ve 1975’te ASELSAN’ın kuruluşuyla ilk yerli elektronik savunma hamlesinin yapıldığını hatırlattı. Ardından, 1985’te kurulan Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) bilimsel birikimi teknolojiye dönüştürecek omurgayı oluşturduğunu dile getirdi. 2000’ler sonrası dönemin ise stratejik kararların hayata geçirildiği icraat dönemi olduğunu vurgulayan Altınay, bu süreçte Altay Tankı, ATAK helikopteri ve milli gemiler gibi büyük platform projelerinin ortaya çıktığını söyledi.
Teknolojik Egemenlik: Hava Savunma ve İnsansız Sistemler
Altınay, gelinen noktada Türkiye’nin artık önemli bir teknolojik egemenlik kazandığını belirtti. Geçmişte alımında zorluk yaşanan hava savunma sistemleri yerine, bugün her katmanda koruma sağlayacak “Çelik Kubbe” konseptinin geliştirildiğini ifade etti.
İnsansız sistemler alanında ise Altınay Savunma iştiraki DASAL’ın 150 kg yük kaldırabilen İHA’lar geliştirdiğini aktardı. Altınay, bir sonraki aşamada ise sivil havacılık mevzuatının tamamlanmasıyla insan taşıma yetkinliğine ulaşılacağını açıkladı.
Altınay, savunma sanayiinin bugün yaklaşık 7 milyar dolara yaklaşan ihracat geliriyle ülkenin refahına katkı sağlayan ve 100 binden fazla nitelikli insan kaynağını istihdam eden bir yapıya dönüştüğünü sözlerine ekledi. Ayrıca SAHA İstanbul’un da KOBİ’leri üniversitelerle buluşturarak ve firmaları ulusal/uluslararası ağlara taşıyarak ekosisteme kritik katkılar sağladığını belirtti.
Kaynak: C4Defence





































