Lockheed Martin Yangınlara savaş açtı
Haziran 22, 2023
Horizon’un Hibrit Aracı          
Haziran 22, 2023
Ruslarla Savaşmak

Kasım 2020 tarihinde Albay Richard D. Hooker tarafından “How to Fight the Russians” isimli bir rapor hazırlandı. Raporda savaş tecrübesi, hazırlığı ve saldırgan doktrini nedeniyle Rusya’nın ABD’nin en tehlikeli rakibi olduğuna değinilirken ilerleyen sayfa da bir adet de “Rusya ile çatışma” senaryosu yer alıyor.

Raporda Rusların savunmada bile saldır mantığı ile hareket ettiğine, bu yüzden de Rus ordusunda hafif piyade sınıfı yerine mekanize ya da zırhlı birliklerin olduğunu söyleyen Albay Hooker, Rus Kara Kuvvetlerinin Sovyet dönemindeki kadar standardize olmasalar da iki ya da daha fazla manevra taburundan ve ayrı tugaylardan oluştuğunu söylerek devam ediyor. Rus Ordusu lojistik destek dahil her türlü hava savunma, elektronik harp, topçu birliği, keşif ve sinyal tugayı destek kuvvet olarak sağlar dedikten sonra da Rusya’nın birincil manevra sistemlerinin ana muhrebe tankı ve piyade savaş aracı olduğundan bahsediyor. Ayrıca raporda Rus doktrininin ateş etmek için manevra yapmak üzerine kurulu olduğu ve bunu amacının da direnci kırarak savunmayı kademeli olarak çökertmek olduğu iddia edilenler arasında. Bu doktrinin bir sonucu olarak da Rus topçu sayısı ve menzillerinin Batılı muadillerine göre fazla olduğu söyleniyor. Yakın hava desteğinde kullanılan saldırı helikopterlerin hepsinin ağır-silahlı, zırhlı ve her hava şartında görev yapabilir olduğuna dikkat çeken yazar, Rusların bu helikopterlere yerleştirdiği havadan havaya R-74M füzesi takarak düşman hava sistemlerine taarruz yeteneği kazandırdığını da ekliyor. Bu helikopterlerin muhtemel kullanım alanının sürü halinde düşman tank formasyonuna saldırmak olduğunu da öne sürüyor.

Raporda Rus ordusunun her seviyede elektronik savaş kabiliyeti bulunduğundan ve bunların düşman komuta-kontrolüne saldırıp kendi elektronik kabiliyetlerini korumaya odaklandığından bahsedilmesine ek olarak; ABD’nin savaşın bu kısmını ihmal ettiğinden ve tekrar buna yönelmesi gerektiğinden söz ediliyor. Ayrıca Rusya’nın her seviyede güçlü hava savunması bulunduğu, bu hava savunmasında ABD’nin aksine top kullanmaktan kaçınmadığı da söz edilenler arasında.

Bu bilgilerden sonra yazar okuyucusunu bir ABD ordusunun Taktik komutanı olarak Litvanyanın başşenti Vilnius’u Rus işgaline karşı savunduğu bir senaryonun içine koyuyor.

Senaryo başlangıcında Litvanya’nın başkenti Vilnius’u korumanın neden önemli olduğu, elimizde ne kadar birlik ve destek kuvvet olduğu, ne kadar süre şehri korumamız gerektiği, önemli ulaşım yolları, düşman kuvvetlerinin ne olduğu ve sayıca tahmini ne kadar olduğunu anlattıktan ve sayısal veriler verdikten sonra, planlama safhasında hangi yollara ne kadar kuvvet konuşlandırılacağından ve başarının kıstaslarından bahsediyor Albay Hooker. Ayrıca bu senaryodaki teçhizat ve mühimmat kısıtlamalarını da veriyor. Senaryoya göre Kuzeyi Litvanyalılar ve güneyi de ABD kuvvetleri savunuyor.

Planlama kısmından sonra savaşın birinci safhasına geçiliyor ve bu safhada düşman keşif kuvvetlerinin tamamen yok edildiği fakat yine de düşmanın bizim ana kuvvetleri öğrenmeyi başardığı anlatılıyor. Bundan sonra Rus tanklarının belirmesiyle ateş başlıyor ve atış gücü olarak düşmanın gerisinde kaldığımızdan bahsediyor yazar. Buna ek olarak senaryoya göre düşman elektronik taarruzu sonucu birleklerle iletişim tamamen kesiliyor ve sonrasında Rus Kara Kuvvetleri merkeze doğru yarma saldırısı yapıyor. Birinci safhanın sonunda ise Rus kuvvetlerini ağır kayıplar vererek de olsa püskürtmeyi başardığımızı ifade ediyor Albay Hooker. Ağır kayıpların sebeplerini de mühimmat yetersizliği ve etkin hava savunmasının olmayışı şeklinde değerlendiriyor. Rapordaki senaryoda Rusların çekilmesinin ardından sahadan tekrar aynı yerden saldıracakları bilgisi geliyor. Planlamayı buna göre yaptıktan sonra ikinci safha başlıyor. Yazar bu safhada tankların 2. Dünya Savaşındaki gibi birbiriyle savaştığından ve bu sırada ABD kuvvetlerinin havadan helikopterlerle desteklendiğinden bahsediyor. Sona doğru ise yine Rus kuvvetlerinin püskürtülüyor fakat ABD kuvvetleri de önemli kayıplar yaşıyor.

Sonuç olarak ise ABD’nin çatışma başlangıcında destek kuvveti olmadan sahra topçusu, hava savunması ve elektronik harp konusundaki yetersizliğine değinen yazar; bunun yanında ABD ordusunun güçlü yanları olarak birliklerin iyi eğitimli olduğundan, ekipmanların daha iyi olduğundan, daha ğiyi organize olduklarından bahsediyor. Komutanların ağır ateş altında, hava desteği olmadan ve iletişimden mahrum bir şekilde savaşmak için hazırlanması gerektiğini öneriyor ve Rusların ateş gücünün daha fazla olmasının kalite olarak daha iyi olduğu anlamına gelmediğini ifade ediyor. Son olarak da amacın düşman birliklerini yok edip alan kontrolü sağlamak olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguluyor.      

Buy now
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.