Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Direktörü Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye ile Yunanistan arasında artan Mavi Vatan ve Münhasır Ekonomik Bölge tartışmasında gün yüzünde olmayan yeni bilgiler getirdi. Yaycı, Yunanistan’ın sahip çıktığı bazı adaların isimlerinin söz konusu anlaşmalarda geçmediğini belirterek adaların aslında Türkiye’ye ait olduğuna işaret etti.

Direktörlüğün sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; MEİS Adası dışındaki bahse konu bu adalar üzerindeki İtalyan egemenliği 1947 Paris Barış Andlaşması ile sona erdirilmiş ancak Yunanistan’a ismen sayılarak devredilmemiştir ve o zaman orijinal sahibi Osmanlı Devleti’nin halefi Türkiye Cumhuriyeti’ne geçmiştir. Lozan Andlaşmasının 16. maddesine göre 1947 Paris Barış Andlaşması ile Yunanistan’a Türkiye’nin onayı olmadan esasen hiçbir adayı ya da toprağı devretmek hukuken de mümkün değildir. Benim yanısıra, değerli Hocalarımız Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, Deniz Hukukçusu Ali Kurumahmut başta olmak üzere bir çok akademisyenin Meis Adasının yanındaki Kara Ada ve Fener Adasının Türkiye’ye ait olduğunu açık ve detaylı anlatan bir çok kitap ve makaleleri mevcuttur. Şu nettir ki; Kara Ada ve Fener Adası üzerinde Türkiye’nin hukuken egemenliği devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili kurumlarının gerekli tepkiyi göstereceğine inanıyorum. Esasen Yunanistan Cumhurbaşkanının bu ziyareti tezlerimizin ve hukuki argümanlarımızın haklılığını dünyaya duyurmak için büyük bir diplomatik fırsattır. Bu fırsatın kaçırılmaması ve istifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum.