3. Askeri Lojistik ve Destek Zirvesi Aralık’ta!
Mart 27, 2023
Eurofighter 26.000 Kişiye İstihdam Sağlayacak
Mart 27, 2023
Ukrayna-Rusya Savaşının 397. Günü 27 Mart 2023

Rus birlikleri Ukrayna Harekât Alanında, Donbası ele geçirme maksatlı olarak, siklet merkezi ile taarruz ettiği Bakhmut bölgesi ile beraber Donets nehri kuzeyinde Kupyansk bölgesi, Kreminna bölgesi ve güneyde Donetsk şehri batısındaki bölgedeki taarruzlarına devam etmektedir. 

Ekim ayından itibaren başlayan füze taarruzları ile desteklenen ve kış boyunca Ukrayna alt yapısını hedef alıp Ukrayna’yı teslim olmaya veya Rusya’nın istediği barış görüşmelerine oturtmayı hedefleyen Rusya, bu hedeflerine ulaşamadı ve kış-bahar taarruzları da doruk noktasına yaklaştığını belirtebiliriz. Rusya’nın hedeflerinden Ukrayna teslim olmadı ve batı Ukrayna’ya destek vermekten vazgeçmedi. 

Rusya Doğu Ukrayna’da kuzeyden itibaren Kupyansk, Lyman, Bakhmut ve Avdiivka bölgelerinde yoğunlaştığı ve bir meskûn mahal ele geçirerek bir zafer kazanma peşindedir. Kuzeyde Oskil nehri boyunca Kupyansk istikametinde, Kreminna batısı bölgesinde Lyman istikametinde düşük tempoda devam eden Rus taarruzlarını görmekteyiz. 

Yaklaşık 9 aydır Rus harekatının devam ettiği Bakhmut bölgesinde Rus kuvvetleri, kasabayı yavaş yavaş ele geçirirken aynı zamanda kuşatmaya da devam etmektedir. Bölgedeki taarruzların şiddeti son günlerde azalsa da Bakhmut kasabası, Rusların öncelikli hedefi olamaya devam etmektedir. Bakhmut hemen batısındaki geri çekilme yolu üzerindeki Khromove köyünün artık Rusya’nın ateşle tamamen kontrol altına alması ve kısa süre içinde de ele geçirebilecek durumda olmasıyla, Bakhmut kasabası içinde savunan Ukrayna kuvvetlerinin ikmal ve geri çekilme yolunun sadece Khromove- İvanıvske arasındaki bölgenin kalmasıyla Rusların bu bölgeyi kontrol edecek şekilde harekâtını geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. 

Donetsk şehri batısındaki bölgedeki Rus harekatının uzun süredir gelişmemesine rağmen Avdiivka bölgesindeki harekât bölgenin takviye edilmesi ve gerekli desteğin verilmesiyle ivme kazandı ve Avdiivka kuşatılmaya başlandı. Avdiivka bölgesine ait 28 Mayıs 2022 tarihli durum haritasına bakıldığı ve bu günkü taktik resim ile karşılaştırıldığında esasen Rusların bölgede adeta 10 aydır yerinde saydığı ve taarruzların hiç gelişmediğini görüyoruz. 

Ancak bugün itibarıyla Avdiivka hızla ikinci Bakhmut olma yolunda ilerliyor. Bölgedeki Ukrayna savunması ciddi tehdit altındadır. Ruslar önceliği kasabayı ele geçirmekten ziyade kasabayı geniş bir şekilde kuşatmayı hedeflemiştir. Ancak Ukrayna yetkililerin açıklamasından geri çekilmeyip bölgede savunmaya devam edileceği şeklindedir. 

**** ABD askeri düşünce kuruluşu İnstitute fort he Study of War da 26 Mart 2023 günü paylaşılan Rusya-Ukrayna savaş analizinde Putin’in savaşın geleceği ile ilgili verdiği bir röportajı yayımladı. 
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Mart’ta devlete ait bir Rus haber kanalına verdiği röportajda, Rus taarruzların zirveye ulaştığı ve Ukrayna karşı taarruzunu başlatmaya hazırlanırken, Ukrayna savunma direncini zayıflatmak ve Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteği engellemek veya azaltmak için öngörülebilir bir bilgi savaşı başlattı.
-Putin, Batı’nın Ukrayna’ya yaptığı silah ikmalini artık sürdüremeyeceğini iddia etti ve Rusya’nın kendi savunma sanayi tesislerini (DIB) seferber etme potansiyelini abartarak Ukrayna’nın daha fazla savunmasının ve Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin boşuna olduğu izlenimini yarattı.
-Putin, Ukrayna kuvvetlerinin günde 5.000 mermi harcadığını, ABD’nin ise ayda ortalama 14.000-15.000 mermi ürettiğini iddia etti. Putin, planlanan Batı savunma sanayi üretimi artışlarının Rusya’nın planladığı artışlara göre daha az olduğu iddia etti. Ayrıca Putin, Rusya’nın 2023 yılı sonuna kadar 1.600’ün üzerinde yeni tank üreteceğini ve Rusya’nın o dönemde Ukrayna’nın sahip olduğu tank sayısının üç katından fazlasına sahip olacağını açıkladı. Putin’in bu yaklaşımının, The Financial Times’ın 19 Mart günü yayımladığı ‘’Avrupalı mühimmat üreticilerin patlayıcı teminindeki sorunlar nedeniyle “kötü durumda” olduğu haberine dayandığı görülmektedir. Putin, Ukrayna’ya devam eden Batı silah tedarikinin yalnızca savaşı uzatma girişimi olduğunu savundu.
-Putin’in 2023’te Rus tank üretimi için belirttiği hedefler ve Ukrayna tank stoklarıyla karşılaştırmalar, Rusya’nın daha gelişmiş tankları hızla üretme konusundaki sınırlı endüstriyel kapasitesini ve Harekât Alanındaki Rus tank kayıplarını göz ardı ettiğini göstermektedir. Rusya’nın tek tank üretim fabrikası UralVagonZavod’un ayda 20 tank ürettiği bildiriliyor. Putin’in 1600 tank hedefine ulaşmak yaklaşık 7 yıl an fazla zaman alacaktır.Ural Vagon Zavod’un T-90 gibi modern tankların üretimini, uluslararası yaptırımlar ve vasıflı işgücü kıtlığı nedeniyle dokuz ay içinde (2023 yıl sonuna kadar) bu hedefleri karşılayacak kadar hızlı bir şekilde genişletmesi pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle Kremlin, eski nesil tankları depodan çıkarıp kullanmaya başlayacak ve bazı eski tankları yenilemeye çalışabilir. 

Bir Kremlin personeli 25 Mart’ta canlı yayında, Rusya’nın son zamanlarda cephe hatlarına T-54 ve T-55 tanklarını konuşlandırmasını haklı çıkarmaya çalışırken, Rusya’nın savaş çabaları için gerekirse eski T-34 tanklarını depolardan ve hatta anıtlardan çekeceğini söyledi. Bütün bunlar Putin’in söylemlerinin ne kadar doğru olduğunu bizlere göstermektedir. Bu tanklar, silah, görüş sistemleri, savunma sistemleri veya zırh koruması açısından modern Abrams, Challenger veya Leopard tanklarıyla ve hatta T-72’lerle karşılaştırılamaz. 

-Putin’in ilan ettiği (ve gerçekçi olmayan) üretim hedefleri bile aslında Rus savaş alanı kayıplarını telafi etmek için gereken minimum seviyeye yakın. Rusya’nın ayda 150 tank kaybettiği ve bu nedenle yalnızca mevcut seviyelerde kalması için önümüzdeki dokuz ay içinde 1.350 tank üretmesi gerekeceği bildiriliyor. 

-Putin’in gözlemleri, Batı’nın Ukrayna’ya büyük miktarda cephane ve teçhizat gönderme gereksinimini kısmen karşılamak için daha az sayıda teknolojik açıdan gelişmiş sistemler sağladığı gerçeğini de göz ardı ediyor. Batılı ordular, örneğin ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı HIMARS sistemleri gibi hassas uzun menzilli ateşlere güvendikleri için, tarihsel olarak daha düşük konvansiyonel topçu mermisi stokları tuttular. Ukrayna ordusu ve Batılı destekçileri, bir yanda M1’ler, Leopardlar ve Challenger ile diğer yanda T-55’ler, T-62’ler ve hatta T-72’ler arasındaki tank savaşında Rus tank kayıp oranlarının artacağını güvenle bekleyebilirler. 

-Putin’in yorumları, Sovyet dönemi askeri endüstrisinin ve kitlesel kuvvetlerin havasını canlandırmak için tasarlanmış bir bilgi operasyonudur. Mevcut Rus gerçeklerini veya Rusya ile kolektif Batı arasındaki ekonomik güç dengesini veya askeri endüstriyel kapasiteyi yansıtmıyorlar. 

Putin muhtemelen Ukrayna’nın moralini ve Batı’nın yardımını azaltma umuduyla bu anlatıları zorlamayı seçti ve Ukrayna’nın beklemede olduğu söylenen bir karşı taarruz etkinliğini azalttı. Önde gelen birçok Rus milblog yazarı ve yetkilisi, Ukrayna kuvvetlerinin yakında büyük bir karşı taarruz girişiminde bulunacağı konusunda uyardı. Putin’in eylemleri, onun aynı fikirde olduğunu ve bir Ukrayna karşı taarruzunun potansiyel başarısından korktuğunu gösteriyor. Putin ve üst düzey Kremlin yetkilileri daha önce, Rusya’nın artan nükleer hazırlık durumu ve Rusya’nın Ukrayna’da kendisini savunmak için Batı’nın desteğini veya askeri desteğini daha fazla caydırmak için nükleer silahları kullanma hakkına sahip olduğunu iddia eden olumsuz savaş alanındaki gelişmeler hakkındaki belirsiz ifadeler hakkındaki anlatılardan yararlandılar.
Batılı devletleri Rusya ile müzakere etmeye ve Ukrayna’ya daha fazla askeri yardımı durdurmaya zorlamak için, daha fazla nükleer tırmanış retoriği, Putin’in açıklamaları ile nükleer silah kullanma tehditleri ISW tarafından, Putin’in 25 Mart açıklamasının bu çabanın bir parçası olduğunu değerlendiriyor ve Rusya’nın Ukrayna’da veya başka bir yerde nükleer silah kullanma ihtimalinin çok düşük olduğunu değerlendirmeye devam ediyor. 

Putin açıklamalarında adeta bilgi savaşı kapsamında dünyaya yanlış bilgi yaymakta ve bedeli ne olursa olsun bu savaşı kazanmak istediğini vurguluyor. Putin bu mevcut savaşı başlattı ve amaçlarına askeri güçle ulaşamayacağına karar vermesi ve savaş bu şekilde sona erecekse çatışmanın müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğine karar vermesi gereken kilit aktördür. Son röportajında batılı ülkelerin artık eskisi gibi Ukrayna’ya askeri yardımı yapamayacağına inanıyor. Ancak AB ve ABD ile İngiltere liderlerinin, Ukrayna’ya destekten vazgeçmeyecekleri açıklamalarını sanırım Putin’e söylemiyorlar. Putin savaşı kazanacağına inanmaya devam ediyor ve edecek de. Putin, savaşarak veya Batı tarafından terk edilebilecek Ukraynalıların savaşma iradesini kırarak kendi iradesini Ukrayna’ya dayatabileceğine inandığı sürece bu savaş devam edecektir. 

Bu nedenle, Ukrayna’nın beklenen muhtemel genel karşı taarruzu, neredeyse kesinlikle gerekli, ancak Rusya’yı Ukrayna’nın kendi barış hedefleri kapsamında masaya oturtmaya ve Putin’i Ukrayna Harekât Alanında belirtilen tüm hedeflerine ulaşılması dışındaki koşullar üzerinde müzakerelere girmeye ikna etmek için yeterli değil. 

Ukrayna kuvvetleri,
-Askerî harekât yoluyla muharebe sahasındaki gerçekleri değiştirebileceklerini göstermeli, -Rusya’nın Ukrayna’daki askeri gücüne, Putin ve bu savaşta onu destekleyen yakın çevresi, Rus silahlı kuvvetlerinin çatışmaya devam ederek savaşın sonucunu iyileştirmeyi umut edemeyeceğini anlayacakları bir noktaya kadar daha fazla zarar vermeliler.
Bu nedenle, Ukrayna’nın operatif seviyedeki çok sayıda büyük zaferi, mevcut savaşın barış yoluyla çözülmesi için herhangi bir umut yaratmak veya Putin’i resmi bir çözüm olmaksızın elverişsiz askeri gerçekleri kabul etmeye zorlamak için büyük olasılıkla gereklidir.
Bu nedenle bütün batı bu ilke çerçevesinde Ukrayna’nın yanında yer almalı ve Ukrayna zaferi için bütün desteğini vermelidir. Aksi takdirde yetersiz destek verildiği takdirde Putin’in kazanacağını veya desteğin yapılmasına rağmen zafere katkı sağlayamayacak düzeyde olmasında savaşın uzamaya devam edeceği gerçeğini unutmamalıdırlar. 

Günün Esprisi;
Bir sonraki ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi adaylardan biri olmaya devam eden Donald Trump, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini yeniden başkan olduktan sonra “24 saat içinde” durdurma sözü verdi. 

(E) Tuğgeneral Levent Köse 

Yazar Hakkında: 1960 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesinde doğan Levent Köse’nin memleketi Giresun-Görele’dir. İlk ve ortaokulu bitirmeyi müteakip, 1977 yılında Kuleli Askerî Lisesi’nden, 1981 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun olmuş ve çeşitli birliklerde Takım ve Bölük Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. 1992 -1994 yılları arasında Kara Harp Akademisi öğrenimini tamamlayıp Kurmay Subay olarak çeşitli birliklerde ve karargahlarda Şube Müdürlüğü, Öğretim Elemanlığı, Tabur K.lığı, Alay K.lığı, Daire Başkanlığı ve Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 

Görevi esnasında, yurt içinde Temel Paraşüt, Atlatıcı Öğretmen ve Yer Ekip Komutanlığı, Serbest Paraşüt, Komando İhtisas, PPBUS kursları ile Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde, Milli Güvenlik Akademisi’nde öğrenim görmüş ve yurt dışında Barışı Koruma Harekat Planlaması, İnsani Yardım konusunda Torino-İtalya’da kurs görmüş, Bosna-Hersek’de kısa süreli kurs öğretmenliği, Azerbaycan Türkiye Askeri İşbirliği ve Koordinasyon Kurul Kur. Bşk. lığı görevinde bulunmuş ve 2010 yılında Tuğgeneralliğine terfi etmesi sonrası, Hakkâri Dağ ve Komd. Tug. K. ve Balıkesir Bakım Okulu ve Eğt. Mrk. K. olarak görev yapıp 2014 yılında emekli olmuştur. 2017-2021 yılları arasında Kara Harp Enstitüsü’nde öğretmenlik yapmıştır. 2016 yılında, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yüksek lisans yapmıştır. 

Buy now
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.