“Onurlu bir yalnızlık” yaşamıyoruz, aksine, “planlanmış bir yalnızlık” ile karşılaştık.

Kendimizi “kalabalık” görüyorduk.

NATO üyesi, Avrupa Birliği (AB) tam üyelik müzakerelerini sürdüren, Birleşmiş Milletler’in öncü ve seçkin bir üyesi, İslam dünyasında sözü dinlenilen, Türk dünyasına yeri geldiğinde ağabeylik yapabilecek bir güç olarak Türkiye…

Bu paradigmalar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in kuruluşunda sergilediği ve yeni devletin ana yapısına çıkmayacak şekilde yerleştirdiği “tam bağımsızlıkçı” stratejiye yönelene kadardı, sonra, dünya dengeleri son 70 yılın “uysal Türkiye’sini” aramaya başladı.

Artık öyle bir Türkiye, yok.