“Elinizdeki analizin temel dayanağı, gayri resmi iletişimin basit bir büro dedikodusu olmaktan çıkıp, kurum içi çekememezlik ve intikam güdüsüyle beslenen organize bir kara propagandanın aracı haline geldiği kritik eşiktir.”
I.Kurumsal Bütünlüğün Kriz Alanı: Resmi ve Gayri Resmi İletişim
Devlet mekanizmalarının etkinliği, bürokratik iletişimin yapısına ve kurumsal değerlendirme süreçlerinin güvenilirliğine bağlıdır. Bir örgütün iki temel iletişim sistemi bulunur: Kurallara bağlı hiyerarşik yapıdaki resmi iletişim ve üyelerin ilişkileri sonucu kendiliğinden oluşan gayri resmi iletişim.
Resmi iletişim prosedürler, kanunlar ve yazılı siciller üzerinden ilerlerken, gayri resmi iletişim kanalı dedikodu, söylenti ve kulaktan kulağa yayılan bilgileri içerir. Elinizdeki analizin temel dayanağı, gayri resmi iletişimin basit bir büro dedikodusu olmaktan çıkıp, kurum içi çekememezlik ve intikam güdüsüyle beslenen organize bir kara propagandanın aracı haline geldiği kritik eşiktir. Dedikodu ilişkisel gerilimleri yansıtırken, kara propaganda bir bürokratın itibarını kasıtlı olarak hedef alan, araçsal ve kötü niyetli bir faaliyettir.
Gayri resmi iletişim, doğası gereği resmi kanallardan daha hızlı yayılır. Bu hız avantajı, bürokrasinin yavaş, kurala dayalı resmi kayıt süreçlerine karşı etkili bir propaganda vektörü oluşturur; öyle ki, resmi sicillerdeki objektif performans metrikleri, hızla yayılan söylenti ağı tarafından kolaylıkla gölgelenebilir.
Tehdidin stratejik boyutu, gayri resmi iletişimin kontrol dışı kalıp “toksik bir yapı” almasıyla başlar. Resmi sistemin zayıflaması ve gayri resmi söylenti ağının önceliklendirilmesi, ülkenin yönetim kapasitesi açısından ciddi bir stratejik boşluk yaratır. Bu boşluk, liyakati tehlikeye atar ve manipülatif aktörlerin sistemi içeriden çürütmek için bu yapısal patolojiyi kullanmasına zemin hazırlar. Bu durum, Yüksek Mevkideki Kamu Görevlilerinin Stratejik İstismarı için uygun zemini hazırlar.
II. Gayri Resmi Değerlendirme Sistemi: “Koridor Sicili”nin Gücü
Bürokraside, resmi ve yazılı kayıtların yanı sıra diplomatların veya üst düzey kamu görevlilerinin kurum içindeki algısını ve itibarını belirleyen görünmez bir değerlendirme mekanizması olan “Koridor Sicili“ işlemektedir.
Resmi Sicil, denetlenebilir kayıtlardan oluşur ve gücünü statüden alır. Buna karşın koridor sicili, mensuplar arasındaki ilişkilerden kaynaklanan spontane bir iletişim biçimidir; bireye dayanır ve insanların duygularını konu edinir. Bu sicil; bir devlet adamının duruşu, sadakati ve kararları hakkındaki subjektif izlenimlerin, kulis bilgilerinin ve aktarılan rivayetlerin bir toplamıdır.
Bu gayri resmi kayıtlar, resmi raporların yansıtamayacağı operasyonel çevikliği veya kriz yönetim becerisini ölçmek için karar alıcılara anlık bir nabız sunarak faydalı olabilir. Ancak bu yapı, çoğu zaman asıl amacından saparak kariyer seyrini belirleyen tehlikeli ve çift taraflı bir silaha dönüşür. Liyakatli kişilerin sistemden dışlanması çoğu kez somut bir resmi gerekçeden ziyade aleyhte işleyen bu gayri resmî sicilin sonucudur.
Sistem doğası gereği subjektiftir; rakipler tarafından kolayca manipüle edilebilir. Bir bürokratın attığı aynı riskli adım, destekçileri tarafından “cesur bir inisiyatif” olarak rapor edilirken, rakipleri tarafından “yetki aşımı” veya “merkezi iradeye aykırı hareket” olarak siciline işlenebilir. Bu durum, objektif liyakatten çok, karar alıcılar nezdindeki anlık ve yönlendirilmiş intibaya dayalı bir yönetim anlayışını besler.
Koridor sicili, “laf taşıyıcılar” aracılığıyla mobilize olur ve süreç kontrolsüz ilerlediğinde kurumsal güven zarar görür. Bu tasfiye mekanizması, genellikle yüksek performans sergileyen ancak sinsi manevralara odaklanmayan, yalnızca resmi sicil (performans metrikleri) ile ilgilenen bürokratları hedefler. Çekememezlik veya intikam güdüsüyle yayılan kara propaganda, hedefin sistem dışına itilmesini sağlar.
Salih Altun’un kaleme aldığı makalenin devamı: Yüksek Mevkideki Kamu Görevlilerinin Stratejik İstismarı
KAYNAK: C4Defence






































