Çevremizdeki dünya hızla değişiyor ve ilkesel referanslarımızı sorgular hâle geliyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrası çizilen mevcut sınırların tartışılır olması, yeni bir dönemin işaretidir. BM anlaşmalarının sınırların değişmezliğini savunmasına rağmen küresel ölçekte tanınmış ülkelerin sınır egemenliklerinin tehdit edilmesi ve güç kullanım koşullarının gözler önünde buharlaştığına tanık oluyoruz.
Bu yaşananların aslında yeni olmadığını belirtmek gerekir; sadece uzun yıllardır askıda kalan emperyalizmin, aşırı milliyetçilikle siyasette yeniden parlaması olarak nitelendirilebilir.
Makalenin devamını okumak için tıklayınız.






































