TUSAŞ Yönetiminde Değişiklik
Nisan 25, 2019
IDEF Kapılarını Açıyor
Nisan 30, 2019
Suudi Arabistan’ın Filistin ile İmtihanı

İsrail ve Suudi Arabistan arasında ortak tehdit İran temelli yakınlaşma, yeni değil. Ancak, ilişkilerin bugünkü seyri, Filistin sorununun geleceğini sorgulatması açısından mercek altına alınmalı.

İki ülke arasında ortak olan tek şey, İran karşıtlığı değil. Dinin devlet mekanizmasındaki ağırlığı ve dış politikada sergilenen pragmatizm de yapısal benzerlikler arasında.

Kısa Tarihçe

1979 İslam Devrimi’ne dek Batı politikaları ile uyumlu hareket eden İran, İsrail ve Suudi Arabistan için bir sorun teşkil etmiyordu. Akabinde her iki aktör için de hayati tehdit anlamına gelecek olsa da ortak hamleler, ontolojik güvenlik kaygıları nedeniyle hemen hayata geçemedi. Diplomatik olarak birbirlerini tanımayan ve farklı kimliklerin liderleri olarak başta kapalı kapılar altında sınırlı ilişkiler tesis eden ikili, 1990’ların ortalarından itibaren Arap-İsrail Barış Süreci’nin de bir yansıması olarak, daha derin bir diyaloğa yeşil ışık yaktı. 2003 Irak İşgali ile birlikte Orta Doğu’da beliren güç boşluğunun İran’a sunduğu avantajlar çerçevesinde taraflar, daha da yakınlaştı. Riyad, Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olabilmek için İsrail’e yönelik ticari boykotu -fiili olarak sürecekse de- 2005’te resmen kaldırdı. İkili ilişkiler, 2006 senesinde Lübnan’da İsrail ve Hizbullah arasında baş gösteren rekabetle katmerlendi.

Buy now
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.