9 Kasım’da, Kore Cumhuriyeti Devlet Başkanı Moon Jae-in, ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) ülkeleri ile ilişkileri derinleştirmeye dayalı “Yeni Güney Politikası”nı ilan etti. 1997’den bu yana ASEAN + 3 platformu içinde Japonya ve Çin ile birlikte varlık gösteren Kore Cumhuriyeti, bu hamlesiyle, ülkenin Güneydoğu Asya ile olan yakınlığını; ABD, Çin, Japonya ve Rusya ile olan yakınlık seviyesine ilerletecek.

Seul’un yakın coğrafyasındaki açılımı, aslında pek özgün değil. Selefleri olan Lee Myung-bak ve Park Geun-hye de zamanında böyle bir projeyi tahayyül etmişlerdi. Lee’nin 2009 yılında başlattığı “Yeni Asya İnisiyatifi”, Kore Cumhuriyeti ile Avustralya ve Endonezya arasında daha samimi ilişkiler geliştirmeyi hedeflemişti. Park ise 2013 senesinde oluşturulan MIKTA gruplaşmasında yer almış ve böylelikle Meksika, Endonezya, Türkiye ve Avustralya ile ilişkileri derinleştirmişti. Tüm bu benzer eylemlerin arkasında, ASEAN ile olan siyasi ilişkilerin, ekonomik ilişkiler kadar oturmuş olmaması yatar. ASEAN, Seul’un dördüncü ticari ortağı olmasına rağmen diplomatik ilişkiler, büyük güç odaklı politikaların gölgesinde kaldı. Bugün ise, Kuzey Kore tehdidinden ötürü topraklarında ABD menşeli THAAD (Terminal High Altitude Area Defence) füze savunma sistemini konuşlandırarak Çin’in diplomatik ve ekonomik şimşeklerini üzerine çeken Kore Cumhuriyeti, manevra alanını genişletip Washington’a olan bağımlılığını ve Pekin’e yönelik savunmasızlığını kırmaya odaklanıyor.