Kesin olan; iyi ve kötünün savaştığıdır.

Bilinmeyen şey ise; iyi ve kötüden, kimin ne anladığıdır.

Savaşlar…

Milyonlarca insanın etkilendiği, yaşamın onlara zehir olduğu dinamiklerdir.

Hiç olmasın istenir.

Hiç yaşanmasın dilenir.

Ancak daima keser henüz doğmuş bebeklerin annesini sütten.

Savaşlar…

Hiç olmasın istenir.

Beri yandan biz cerrahlar, günümüzdeki çoğu travma cerrahisi uygulamalarını savaşlarda gelişen konseptlerden öğrendik. Gündelik yaşamın nice cerrahi uygulamalarında bu yaklaşımların sağ kalım oranlarımızı artırdığını gördük.

Savaşlar…

Hiç olmasın istenir.

Evet,

Biz de istemiyoruz.

Çünkü biliyoruz ki epidemiyolojik olarak dünyada 44 yaş altı ölümlerin birinci nedeni travmadır (Cothren, 2007, World J Surg). Travmaya bağlı önlenebilir ölümlerin ise en sık nedeni kanamadır. Bu oran sivilde %40 (Tieu, Holcomb, Schreiber, 2007, World J Surg), askeri ve sivil ortamlarda ise %80 (Bellamy, 1984, Mil Med) olarak belirtilmiştir. Tüm dünyada amaç ve hedef; travmaya bağlı önlenebilir ölüm oranını kabul edilebilir seviyeye çekmektir.

Makalenin devamını okumak için tıklayınız.