Rusya, koloniyel Batılı ülkeler kadar Afrika’da uzun ve yoğun varlık göstermedi. Ancak, bırakılan izlerin zamana karşı direndiğini söylemek mümkün…

Amerika Birleşik Devletleri, geçtiğimiz aralık ayında yeni Afrika stratejisini kamuoyu ile paylaştı. Kıtadaki Amerikan çıkarlarının burada “kanunsuzca” “yayılmacılık” politikaları güden Çin ve Rusya’ya karşı korunması üzerine yapılandırılan açıklama, bölge ülkeleri ile ekonomik, siyasi ve güvenlik ilişkilerin derinleştirilmesini öngörüyor. Washington’un söz konusu politikası, sadece “havuç” içermiyor; “sopa” bağlamında, uluslararası platformlarda ABD aleyhine oy kullanan ya da çıkarlarına ters düşen hamlelerde bulunan Afrikalı ülkelerin, “cömert ABD yardımlarından” mahrum kalması da gündemde. NATO’nun risk/tehdit algısının da giderek artan biçimde Afrika’ya kaydığı ve örgütün bu çerçevede 2025 yılına dek yeni bir yapılanma içine gireceği haberleri de eklenince, Kara Kıta’yı mercek altına almamak imkânsız.