Türkiye’nin gizli tarihiyle bağlantılı ismin merkezinde olduğu o çok özel anıyı ve ülkenin NATO bünyesinde ne tür bir koltuğa “oturtulduğunu” aktaran anıyı, (E) Tümgeneral İlhan Atabaş’a borçluyuz.

Çok özel anının asıl sahibi, (E) Korgeneral Atıf Erçıkan.

Önce Atıf Erçıkan kimdir, bakmakta yarar var: Soğuk Savaş yıllarını –neredeyse- 10 yılda bir yaşanılan darbelerle geçirmek zorunda kalan Türkiye’de bir cuntanın ortaya çıkmasını ve bir darbe önlenirken diğerinin, yani, 12 Mart 1971 Muhtırası’nın doğmasına neden olan bir isim.

Siyaset tarihine lideri Cemal Madanoğlu (1907-1993) nedeniyle “Madanoğlu Cuntası” olarak adlandırılan ordu içindeki darbeci oluşumun içine sızan, bütün toplantıları başarıyla teybe kaydedip istihbarata aktaran, böylece 9 Mart 1971’de yapılması planlanan darbeyi önleyen bir subaydan söz ediyoruz. (Madanoğlu, Erçıkan’a o kadar güveniyor ki, bir toplantıda ‘herkesin üstünü ara’ emrini ona veriyor, tabii kimseden dinleme aleti çıkmıyor çünkü odadaki tek alet Erçıkan’ın sırtına bağlanmış teyp!..)