Nükleer denizaltılar, satha çıkmadan haftalarca seyir kabiliyetleri ve önemli miktarlarda harp başlığını tepki zamanı dâhi tanımayacak mesafalere dek hasım topraklarına yaklaştırabilmeleri itibariyle hâlen en stratejik silahlardan biri konumunda.

Rusya, Soğuk Savaş döneminde hem miktar hem de kabiliyet çok geniş bir nükleer denizaltı filosuna sahip olan Sovyetler'den miras aldığı denizaltıcılık geleneğini sürdürüyor. Bu kapsamda Moskova, Severodvinsk'te imzalanan tutanakla Borei-A sınıfı olarak da bilinen Proje 955A balistik füze denizaltısını Sevmash Tersanesi'nden teslim aldı. Rus devlet makamları, imzalanan belgenin aynı zamanda RFNS Knyaz Vladimir (K-549)'in operasyonel kabiliyet kazandığının bir simgesi olduğunun altını çizdi.

Dördüncü nesil olarak addedilen Proje 955A sınıfı denizaltılar, önümüzeki yıllarda Rus Donanması nükleer gücünün bel kemiğini oluşturacak. GRAU sisteminde 3M30 olarak da adlandırılan R-30 Bulava kıtalararası balistik füzelerden 16 adet taşıyabilen platformlar, 9 bin kilometre fırlatma menziline nükleer taarruzlar düzenleyebilmekte. Nükleer tahrik sistemi sayesinde hareket menzili gibi kısıtlamalara tabi olmayan RFNS Knyaz Vladimir'in deplasmanı satıhta 14 bin 720; dalışta ise 24 bin ton. 170 metre uzunluğunda olan denizaltı, 25 knot/saat sürate erişebilmekte ve ek olarak altı adet 533 mm torpido tüpüyle teçhiz edilmiş durumda.