Çin’in Yeni Destroyeri İlk Tatbikatında
Nisan 17, 2017İran ‘Fatih’ini Test Ediyor
Nisan 19, 2017Paletli Zırhlı Muharebe Araçları
Daha emekleme safhasında olan motorlu araçlar, Birinci Dünya Savaşı’nda insanı destekleyen unsurlar olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’na gelindiğinde ise makine ve insan, eş güdümlü çalışmaya başlamıştır. Yine de piyadenin mekanize savaş içinde nasıl görev yapacağı, doktrinel açıdan uzun süre belirsizliğini sürdürdü. Ta ki ilk gerçek zırhlı piyade muharebe aracı BMP-1 ortaya çıkana kadar.
Mekanize piyadenin atası, İkinci Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan Alman “Panzergrenadier” (mekanize piyade) birlikleriydi. Bu sınıfa bağlı askerler, yarı paletli SdKfz 251 zırhlı araçları içinde, dışarı çıkmadan çatışmaya dâhil olarak, panzerleri harekâtın hızını kesmeden destekleyebiliyordu. Ancak, açık olan üst taraftan gövdelerini çıkararak muharebeye tutuşan panzergrenadierler, yine de zırh korumasının avantajlarından tam olarak faydalanamıyordu. Amerikalılar ise yarı paletli zırhlı araçları, çatışma bölgesine asker nakli için doğrudan muharebeye dâhil etmedi. Mekanize piyadenin en etkin şekilde nasıl kullanılabileceği sorunu, İkinci Dünya Savaşı boyunca tam olarak çözülemeyen bir konu olarak kaldı. İkinci Dünya Savaşı’nda önemli bir savaş tecrübesi elde eden Alman Generali Fridolin Rudolf Theodor von Senger und Etterlin, Almanya’nın 1955’te yeniden silahlandırılması ile birlikte yeni bir fikir ortaya attı. Amerikan doktrininde piyadenin çatışma alanına zırh koruması altında nakledilmesini kapsayan “savaş dolmuşu” anlayışının yetersiz olduğunu iddia eden General, ana muharebe tanklarına eşlik edebilecek arazi kabiliyetini haiz, hafif silahlara ve şarapnellere karşı dayanıklı, zırh ve ormanlık veya korunaklı alanlarda saklanan düşmana karşı etkili, uzun menzili bir silaha sahip bir araç geliştirilmesini savunuyordu.