Oldukça geniş bir nükleer cephaneliği bulunan ve bunu derinlemesine taarruz (deep strike) kabiliyeti ile harmanlamak için çalışmalar yürüten Rusya'dan yeni bir adım geldi.

Moskova, bir süredir yeni seyir füzelerinin geliştirilmesi ve mevcut sistemlerin kabiliyetlerinin iyileştirmesi için birtakım çalışmalar yürütüyor. Bu alandaki yeni hamleyle beraber Su-30 (NATO Kodu: Flanker) uçaklarının nükleer derin taarruz kabiliyeti kazanması gündeme geldi. Rusya, envanterindeki bir kısım platforma, Kh-32 seyir füzesi entegre etmeyi planladığını açıkladı. Savunma kulislerinde; harp başlığı türü/ağırlığı ve fırlatma irtifasına bağlı olarak azami 1000 kilometre menzile erişebilen mühimmatın, bahse konu platformların etkinliğini katlayacağı belirtiliyor.

Tasarım çalışmaları 1990'lı yıllara değin uzanan Kh-32'ler 2016'da resmi olarak Rus envanterine kabul edildi. Mühimmat, ataletsel seyrüsefer sistemi temelli gelişmiş bir otomatik uçuş kontrol donanımına sahip. Hız ve irtifa avantajı sayesinde ABD füze sisteminin delinmesi mantığıyla geliştirilen mühimmat azami 4,6 Mach sürate erişebilmekte. Nükleer harp başlığı da taşıyabilen Kh-32; elektronik harbe mukavim yapıya sahip. Terminal safhaya dek 40 bin metre (131 bin 200 feet) irtifadan hedefine intikal eden sistem, hâlihazırda Tu-22M3 stratejik bombardıman uçakları kullanımı için sertifiye edildi.

Su-30'lara Kh-32 entegrasyonu ABD Donanması için önemli bir tehdit teşkil etmekte. Güdüm kompleksinde radar sistemi de bulunan füze, Rus uçaklarına ABD uçak gemisi görev gruplarını koruyan savunma ağının en dış katmanına dâhi yaklaşılmadan angajmana olanak sağlıyor. ABD'li askeri uzmanlar, söz onusu entegrasyonun gerçekleşmesi durumunda Su-30'ların operasyonel yarı çapı yaklaşık 720 km olan F/A-18 E/F Super Hornet'ların menziline girmeden mühimmatları emniyetli mesafeden hedeflere göndererek ABD Deniz Kuvvetleri unsurlarını vurabileceğinin altını çiziyor.