
Sikorsky Nomad Ailesini Tanıttı
Ekim 7, 2025MRBS 2025: Türkiye’nin Savunma Gücüne Yön Veren Teknolojiler Sahneye Çıktı

Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki en önemli ihtisas etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nin (MRBS) beşincisi 7-8 Ekim 2025 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Savunma Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın himayelerinde, MÜSİAD Ankara Şubesi organizasyonuyla gerçekleştirilen etkinlik, Türkiye’nin savunma sanayiinde ulaştığı teknolojik seviyeyi sergilerken dost ve müttefik ülkelere de iş birliği fırsatları sundu. Etkinlikte T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Savunma Bakanlığı, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, STM, TUSAŞ, ASFAT, Meteksan Savunma, Gürbağ Savunma, Fotoniks, BMC ve Sinerji Yüksek Teknoloji gibi sektörün öncü firmaları stantlarıyla yer aldı. Zirve boyunca radar, elektro-optik sistemler, haberleşme çözümleri, yapay zekâ uygulamaları ve sınır güvenliğine yönelik yeni nesil teknolojiler tanıtıldı.
Açılışta Stratejik Mesajlar

Açılış törenine; Milli Savunma Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı, Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir ve MÜSİAD Ankara Başkanı Fatih Bilal Yülek katıldı. Konuşmalarda, sınır güvenliğinin yalnızca askerî değil, ulusal güvenliğin teminatı olduğu vurgulanırken; radar, elektro-optik, insansız sistemler ve yapay zekâ destekli teknolojilerin Türkiye’nin savunma doktrinine sağladığı katkılar öne çıktı.
“Yeni Tehditlere Karşı Teknoloji Temelli Savunma”
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı, Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda yakaladığı ivmenin, sınır güvenliği teknolojilerine de doğrudan yansıdığını belirtti. Durdalı’ya göre radar sistemlerindeki yerlilik oranı ve yapay zekâ destekli izleme çözümleri, Türkiye’nin güvenlik stratejisinde erken uyarı ve caydırıcılık kapasitesini önemli ölçüde güçlendirdi.
“Bugün sınırlarımız, milli savunma sanayiimizin ürettiği yüksek teknoloji sistemlerle korunuyor. Bu sistemler, aynı zamanda uluslararası pazarlarda da büyük ilgi görüyor” diyen Durdalı, Türkiye’nin küresel rekabet gücüne sahip bir savunma ekosistemi kurduğuna dikkat çekti.
Göç İdaresi’nden Entegrasyon Vurgusu
T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök ise, sınır güvenliğinin yalnızca askerî değil aynı zamanda toplumsal istikrarın ana unsuru haline geldiğini söyledi. Kök, son yıllarda devreye alınan entegre güvenlik sistemleri, termal kameralar, elektro-optik kuleler ve drone gözetleme ağlarının, düzensiz göçle mücadelede etkinliğini artırdığını ifade etti. Türkiye’nin artık “hedef ya da transit göç rotası olmaktan çıktığını” belirten Kök, UKORAM (Ulusal Koordinasyon ve Ortak Risk Analizi Merkezi) projesiyle sınır yönetiminde anlık risk analizine dayalı bir yapıya geçildiğini aktardı.
Savunma Sanayii Başkanlığı’ndan “Sahadan Öğrenen” Model
Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, değişen tehdit ortamına karşı Türkiye’nin sahadan öğrenen ve hızla adapte olan bir model benimsediğini söyledi. Şeker, 200 kilometrelik sınır hattında kurulan sismik sensör, drone ve elektronik gözetleme ağının aktif hale getirildiğini, tüm bu sistemlerin “Müşterek Resim” projesiyle entegre biçimde çalıştığını aktardı.
Yapay zekâ tabanlı görüntü işleme çözümleri sayesinde operatörlerin karar verme sürecinin hızlandığını belirten Şeker, “Yeni tehditleri sahadan öğreniyor, çözümü doğrudan uygulamada geliştiriyoruz” ifadesini kullandı. Şeker ayrıca, İnsansız Kara Araçlarının sınır devriyesinde kullanılmaya başlandığını, İnsansız Deniz Araçlarının (İDA) da Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterine girmek üzere olduğunu açıkladı.
MÜSİAD: “Yerlilik Stratejik Bağımsızlığın Teminatı”

MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, MRBS’nin Türkiye’nin yerli üretim kapasitesini sergileyen bir vitrin olduğunu belirterek, savunma sanayiindeki yerlilik oranının %80 seviyelerine ulaşmasının ülkenin stratejik bağımsızlığı açısından kritik olduğunu vurguladı. Özdemir, Türk savunma ürünlerinin 180’den fazla ülkeye ihraç edildiğini hatırlatarak, sektörün yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın itici gücü haline geldiğini söyledi.
MÜSİAD çatısı altında savunma alanında üretim yapan yüzlerce üye bulunduğunu belirten Özdemir, “Her bir KOBİ’miz milli tedarik zincirinin stratejik bir halkasıdır. Savunma sektörü, bilgiyle, yazılımla ve yapay zekâyla korunacak yeni güvenlik anlayışının merkezindedir” dedi.
“Güvenlik Artık Çok Boyutlu Bir Mesele”
MÜSİAD Ankara Başkanı Fatih Bilal Yülek ise, güvenliğin yalnızca sınır çizgileriyle değil, siber uzay, veri ve dijital altyapılar üzerinden yeniden tanımlandığını söyledi. Yülek, klasik savaş yöntemlerinin yerini insansız sistemler ve yapay zekâ tabanlı karar destek mekanizmalarının aldığını, bu dönüşümde Türkiye’nin “oyun kurucu” rolünü koruması gerektiğini belirtti.
“Savunma sanayine yapılan her yatırım, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik bağımsızlığına yapılmış bir yatırımdır” diyen Yülek, iş dünyasının bu sürece aktif katkı sağlamaya devam edeceğini ifade etti.