LRASM’ye BAE Sensörü
Kasım 6, 2017
İsveç, Patriot İçin Harekete Geçti
Kasım 8, 2017
MKEK’te Hibrit Dönem

Türk savunma sanayinin İmalat-ı Harbiye dönemlerinden beri var olan; bugüne kadar pek çok başarıya imza atan, ancak bir iktisadi devlet teşekkülü olmanın verdiği sükunetle yolunda tevazu içinde ve kararlılıkla ilerleyen Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), son dönemde hem yapısal hem de konsantrasyon alanları nezdinde adeta kabuk değiştiriyor.

Son döneme kadar MKEK dendiğinde, pek çok kişinin aklına sadece silah ve çeşitli mühimmatların satışının gerçekleştirildiği kurum geliyordu. Sonraları Milli Piyade Tüfeği

MPT-76’nın geliştirilmesi ve Fırtına obüsünün sınır ötesi operasyonlarda başarıları gündeme geldikçe, MKEK’in aslında sıradan bir devlet kurumu olmadığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önemli tedarikçilerinden biri olduğu konusunda kamuoyu aydınlanmaya başladı. Kamuoyunun hatırlamadığı veya bilmediği nokta ise MKEK’in aslında Cumhuriyet tarihinin endüstriyel ayağında pek çok ilke imza attığı. 1940’lı yıllarda dünyanın en kaliteli namlu çeliğini ve namlularını üreten kurum, 1950’li yıllarda Uğur 44 adıyla Türkiye’nin ilk uçak imalatını gerçekleştirdi ve üstelik ihraç etti. Kuşkusuz bu ilkler, savunma ve havacılık sanayi ile de sınırlı değil. Türkiye’de demiryolu raylarının haddelemesi, demir-çelik sac ürünleri ve pirinç üretimi de ilk defa MKEK bünyesinde başlatıldı. Sonra imalat, ziraat, tekstil, elektrik sektörleri… Her birine bakıldığına MKEK’ten bir ilkle karşılaşmak mümkün. Hâl böyle olunca, bir süre önce göreve atanan MKEK Genel Müdürü Ahmet Taşkın da kurum koridorlarında gezen bu ruhu diriltmek için kolları sıvamış durumda.

Buy now
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.