Türkiye diplomasi, devlet aklı, yüksek askeri strateji ve tarih anlayışı içinde hazırladığı “şifre adı” “ATİLLA” Harekâtını, dünyada çok az ordunun icra edebileceği fevkalade üstün bir başarı ile icra etmiştir. EOKA’nın başlattığı katliam ve soykırımları görmezden gelen BM Örgütünün çaresizliği, Yunan askeri cuntasının darbeleri ile Makarios’un Din Düşmanlığına karşı, Türk Ordusu 48 saatlik iki harekât ile son sözü söylemiştir. Yarım yüzyıldır Kıbrıs Türk halkı özgür ve bağımsızdır. Gazze benzeri bir soykırım önlenmiştir. Türk Ordusu 40.000 askeri gücü ile Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta kurgulanan gizli ve kirli oyunlara karşı barış ve istikrarın en güçlü ve kararlı teminatıdır. Rumlar çözüm ve umut yok tezini ortaya atarken; Ankara, çözümün iki ayrı devlet olduğunu net bir irade ile beyan etmiştir. Tüm dünya bilmelidir ki; Kıbrıs Türkiye, Türkiye Kıbrıs’tır!  Londra ve Zürih Anlaşmalarını bozan Yunan-Rum yapımı Helenistik Enosis planı, Akdeniz’e gömülmüştür. İki toplum asla, katliamcı Rum yönetiminin rehinesi olacak Federal Devlet tuzağına düşerek tek devlet çatısında yaşayamaz! Bağımsız ve egemen KKTC Devleti’nin Beşparmak dağlarındaki bayrağı ebediyete kadar dalgalanacaktır! Nitekim, usta gazeteci Özay Şendir’in kaleme aldığı gibi Başbakan Ecevit, 19 Temmuz gecesi İngiltere’den dönerken uçakta harekât öncesi Kıbrıs’a atılacak bildiriyi yazıyordu. Türkiye’ye iner inmez de Genelkurmay Başkanlığı’na geçti. ABD Özel Temsilcisi Sisco da “ikna” görüşmeleri için Atina’dan Ankara’ya gelmişti.

Makalenin devamı için tıklayınız.