Türk savunma sanayinde varlık gösteren firmaların yurt dışı faaliyetlerinin eğilimlerine baktığımızda, dört saatlik bir uçuş alanına (hinterlant) ağırlık verildiğini görüyoruz. Bu hinterlant içine Orta Asya Cumhuriyetleri, Kuzey Afrika, Körfez Bölgesi ülkeleri ve Doğu Avrupa da giriyor. 

Bu ülkelerin pek çoğunda, tarihsel olarak Türk devletleri veya Türkler tarafından yönetilmiş olmanın izleri fark ediliyor. Kültürel altyapının oluşturulduğu, halklarının birbirine aşina olduğu ve Türk müteahhitlerinin, kuruluşlarından beri birlikte orta ve büyük ölçekli iş yaptığı ülkeler bunlar. Bu ülkelerde, market raflarında yer alan günlük tüketim malları arasında Türkiye’de üretilmiş ürünleri bulmak veya büyük müteahhitlik firmalarının altyapı ve prestijli yönetim binalarını inşa ettiğini görmek mümkün. 
Başlangıcı 1974 yılına dayandırılan Türk modern savunma sanayinin, kuruluşundan bu yana bu hinterlantta faaliyete geçtiği görülüyor. 1984 yılında SAGEM ve 1985 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın kurulması ve yabancı firmaların TSK ihtiyaçlarına binaen Türkiye pazarına girmeleri ile birlikte off-set yükümlülüklerinin de başlaması, Türk savunma sanayinin yurt dışına açılmasında önemli bir etken. 1993 yılından itibaren yerli firmalar, IDEF ile başlayan bu uluslararasılaşma sürecine girdiler. 2000’li yıllarda Türk savunma sanayi ihracatı düşünmeye  başladı ve  1 milyar ABD Dolar’lık ihracat hedefi konulan bir noktaya geldi. 2010’lu yıllarda ise savunma sanayimizin hedefi büyüdü ve uluslararası müşterek projeler hedefleyen sektör stratejileri ortaya konuldu.