Arşimet, Siraküza Kuşatması’nda (M.Ö. 215) ayna ve güneş silahlarını kullanarak ışık=enerji=silah kavramını günümüze taşıyacak temelleri attı. Kara, deniz ve hava platformları için düşünülen bu silah adayı, çok geniş kapsamlıdır. Bu sayımızda kara platformları için yürütülen lazer silah çalışmalarına hızlıca bir göz attık. Deniz ve hava platformları için yürütülen çalışmaları ise gelecek sayılarımızda ele alacağız.

LASER nedir? Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation ifadesinin kısaltması olan LASER’e yönelik (Uyarılmış Emisyon Yoluyla Rasyasyonun Işık Amplikasyonu) ilk testler, 1960 yılında yakut kristali ve krom iyonları vasıtası ile gerçekleşir. İlk optik foton pompalama, fazlı beyaz ışıkla başlatılarak atomların yüksek enerjiyle akmasını sağlar. Böylece kristalin geniş bant imkânı sayesinde atomlar arasında enerji alışverişi sağlanır. Bugün yakut yerine sanayide üretilen kimyasal kristaller, kullanılıyor. Atomların hareketi ile fotonlar, çoğalır ve küçük bir açıklıktan, hapsoldukları bölmeden çıkarlar.

Temel bilimler dalında önemli bir keşif olması nedeniyle lazerin, başta askeri kullanımı olmak üzere sivil alanda da kullanımı hızla çoğaldı. Önceden belirli bir amaç için düşünülmezken, kullanım yelpazesinin genişlemesi lazeri, 20’nci yüzyılın etkin buluşlarından biri yaptı.

Az enerji gerektirerek çok yüksek güçte enerjiyi ışık yolu ile bir noktadan diğer bir noktaya taşıma imkânı, tabii ki askeri kullanıcıları da heyecanlandırdı. Hemen işe koyulan Batı ve Doğu Blokları, lazeri ilk olarak ölçüm ve işaretleyici olarak kullanmaya başladı. Hemen ardından, bu buluşu silah olarak kullanım arayışına girdiler.