Bugünün tablet çocukları için olağan olan pek çok şey, bir kısmımızı hayrete düşürebiliyor. Bu kesim ki, çocukluklarında radyonun içinde küçük insanların olduğuna ve kutudan gelen seslerin gerçekte onların konuşması olduğuna inanıyordu.

Bugünlere biraz yaklaşalım… Yıl 2003, yer Irak. ABD Ordusu, ülkeyi işgal etmiş ancak ABD’li komutanlar, çatışma alanlarından gelen yoğun bilgi akışı nedeniyle karar alamaz hâldeler. Aşina olmadıkları bu topraklarda, alandaki askerden devamlı yeni bilgiler geliyor ve komutanlar, bunları sağlıklı bir şekilde izleyip karar veremiyorlar.

Bu soruna çözüm bulmak üzere ABD’nin savunma Ar-Ge projelerine imza atan en büyük ve köklü kurumu DARPA, devreye girdi. Komuta merkezine bir cihaz eklenecekti. Bu elektronik cihaz, komutanın işlerini kolaylaştıracaktı. Cihaz, hizmet ettiği komutanın görev alanını öğrenecek; bu alandaki bilgileri biriktirecek ve ihtiyaç duyduğunda komutana o bilgileri kendisi verecekti. Muhtemelen kimse, bu cihazın içinde küçük insanların olduğunu hayal etmedi.

DARPA’nın hedeflerini duyanlar, muhtemelen yeri göğü inleten kahkahalar attı. Fakat gerçek, birkaç yıl önce Huffington Post’un yayınlarıyla ortaya çıktı. O zaman öğrendik ki, bugün hiç farkında olmayacağımız bir ürün için DARPA ve Uluslararası Yapay Zekâ Merkezi, 150 milyon Dolar bütçe ayırdı. CALO (Cognitive Assistant that Learns and Organises/Öğrenen ve Organize Eden Bilişsel Yardımcı) adı verilen çalışma için kâr amacı gütmeyen Stanford Research Institute International Artificial Intelligence Center (SRI International) ile anlaşma sağlandı.