Amfibi Harekâtın Tarihçesi ve Zorlukları
Ocak 14, 2025
ASELSAN Yeni Radar Entegrasyon Merkezinde Üretime Başladı
Ocak 15, 2025
Amfibi Harekâtın Tarihçesi ve Zorlukları
Ocak 14, 2025
ASELSAN Yeni Radar Entegrasyon Merkezinde Üretime Başladı
Ocak 15, 2025
Başkan Görgün Türk Savunma Sanayii Gündemini Değerlendirdi

T.C. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Nuri Demirağ Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.

Başkan Görgün, altıncı nesil uçak konusuyla ilgili olarak, dünyada önce altıncı nesil ismini koyup ardından altını doldurma çalışmalarının olduğunu gözlemlediğini söyledi.

Kimsenin yapmadığı, doktrin oluşturacak çalışmaları yaparak ilerlemeyi tercih ettiklerini anlatan Görgün, “Altıncı nesle ilişkin kendi özgün yaklaşımımızla faaliyetlere başladık. Uluslararası anlamda bunları geliştirmek ve bizimle beraber yürümek isteyen dost ülkelere açığız.” dedi.

Görgün, Türk savunma sanayiinin büyüyüp geliştiğine değinerek, sadece kendi güvenlik güçlerimizin değil bu teknolojilere ihtiyaç duyan son kullanıcılara yönelik de üretim gerçekleştirmek durumunda olduklarını dile getirdi.

Bu üretimi yapabilmek için altyapıların ve insan kaynağının geliştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Görgün, insan kaynağının yeteneklerinin ve yetkinliklerinin en üst seviyeye taşınması için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Görgün, Türk savunma sanayiinin ürünlerinin dünyanın her yerinde yaygın bir şekilde kullanılmaya devam edeceğini vurguladı.

“İki Tane Büyük NATO Organizasyonunu Türkiye’de Yapacağız”

Haluk Görgün, savunma sanayii kampları düzenleyeceklerini ve tüm liselerde müfredata girecek savunma sanayii dersi planladıklarını ifade etti.

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savunma sanayiinde güçlü olmayı, caydırıcı olabilmek adına dünya barışına katkı sağlamak adına önemsediğine işaret eden Görgün, “Ne kadar caydırıcı olursak ne kadar güçlü olursak hem ülkemizin korunmasına katkı sağlamış oluruz aynı zamanda dünya barışına da katkımız olur. İhtiyaç olması durumunda caydırıcı olabilecek yetkinliklere sahip olmamız gerekiyor. Bu bakış açısıyla çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Görgün, imkanların yetersiz olması durumunda farklı çözümler ve arayışlar içinde olmalarının çok doğal olduğunu kaydederek, “İki tane büyük NATO organizasyonunu Türkiye’de yapacağız. Bir tanesini İstanbul’da bir tanesini Ankara’da yapacağız. Bunları Türkiye’ye getirmek önemli.” diye konuştu.

Geçen sene, en fazla ihracat yaptıkları bölgenin Avrupa olduğunu aktaran Görgün, “En çok sözleşme imzaladığımız bölge de Avrupa bölgesiydi. Geçen sene başlattığımız konsorsiyumlarda stratejik ülkeler ile geniş çözümlerle ilerlemeyi önemsiyoruz. Beraber çalışabilmek, beraber savunma sanayii teknolojilerinde uzun soluklu yol arkadaşlığı yapabilmek için bunun kıymetli olduğunu değerlendiriyoruz.” dedi.

Görgün, sektörün birbiriyle uyumu ile ASELSAN’ın, ROKETSAN’ın, kara araçları ve insansız hava araçları şirketlerinin hepsinin beraber koordineli çalışacağı bir yaklaşımla ilerlemeyi öncelediklerini dile getirerek, “Bunun da faydalarını görüyoruz. 2025’te bununla ilgili güzel haberleri çok geçmeden sizlerle paylaşıyor olacağız. Platformlarda geliştirdiğimiz yerlilik oranı yüksek olduğu için dolayısıyla bütün ekosistemin o anlamda besleyecek bir yaklaşım olduğunu da değerlendiriyoruz.” dedi.

“Ortaya Çıkabilecek Ürünleri Sivil Sektörlere Uygulamaya Çalışıyoruz”

Görgün, savunma sanayii ürünlerinin rafta hazır ürünler olmadığını ifade ederek, siparişlerin bir takvimi ve zamanının olduğunu söyledi.

Yaygınlaştırılmadığında bilginin gelişmesi, teknolojinin gelişmesinin sınırlı kaldığını aktaran Görgün, “Diğer taraftan ekonomik olması da sınırlı kalır. Dolayısıyla sadece mecbur kaldığınızda yapacağınız veya temin edeceğiniz bir alt sistem, ekipman anlamına gelir.” dedi.

Görgün, savunma sanayii teknolojilerinde mühendislik ve sistem mühendisliği yaklaşımıyla ortaya çıkabilecek ürünleri sivil sektörlere uygulamaya çalıştıklarını ifade ederek, “Bunlar arasında kent sistemleri, ulaşımdaki elektrik tren sistemleri, sinyalizasyon sistemleri, sağlık teknolojileri, radar teknolojileri var. Mesela bugün emniyetimizin kullandığı trafik radarları yine savunma sanayiinden elde edilen birikimle ortaya konmuş ürünler olarak bugün sahalarda kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.

TF-2000

Millî uçak gemisi projesinin ne zaman teslim edileceği sorusu üzerine Görgün;

“Geçmiş yıllarda elde ettiğimiz 7 yıllık süreçler kadar uzun olmayacağını biz öngörüyoruz. Sadece uçak gemisi değil, TF-2000 değil, millî denizaltımız, bunlarla ilgili faaliyetler planlanmış durumda. Bunların nerede, nasıl, ne şekilde üretileceği, kimlerin sorumluluklar alacağı, tasarımın ne olacağı hakkında yoğun çalışılıyor.” dedi.

ALTAY

“Bu Yıl En Az 3 ALTAY Tankını Orduya Teslim Edeceğiz”

Haluk Görgün, geçen yıl sadece yurt içine teslim ettikleri sistemlerin ekonomik katkısının minimum 40 milyar dolar olduğunu ifade etti.

Görgün, Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç olarak belirlediği, yurt dışından alımının önüne geçebilecek menzilde olan radarları yapıp, teslim ettiklerini söyledi.

40 ülkeye 4 bin 500’ün üzerinde kara aracı, 3 ülkeye korvet, 10’un üzerinde ülkeye yaklaşık 140 deniz platformu, 42 ülkeye mühimmat ve füze, 50’nin üzerinde ülkeye İHA, SİHA ve TİHA ihraç ettiklerini anlatan Görgün;

“20’nin üzerinde ülkeye elektro-optik sistem ve stabilize silah sistemleri, 8 ülkeye helikopter, 10 ülkeye radar, 111 ülkeye farklı boyutlarda silah, tüfek, tabanca ve 2 ülkeye de HÜRKUŞ ihraç ettik. Tüm yelpazede üretmenin ötesinde ihraç etmiş durumdayız. Savunma sanayiindeki 3 bin 500 firmadan 1600’ü ihracat yapmış durumda. Neresi olursa olsun ihtiyacı karşılayabilecek yetkinliğe sahibiz.” ifadelerini kullandı.

Görgün, ALTAY tankıyla ilgili soruyu;

“Bu yıl en az 3 tankı seri üretimden çıkartıp orduya teslim edeceğiz. Üretime ilişkin ana ve alt yükleniciler ile SSB koordineli bir şekilde çalışıyor.” diye cevapladı. (Kaynak AA)

Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez (Cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.