Yerli silahların Bahar Kalkanı Harekâtı’nda kullanımı, Türk savunma sanayii için bir başarı hikâyesi. Ancak bu durumun ayrı bir anlamı daha var.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), İç Güvenlik Harekâtı’nda uzun yıllar yabancı menşeyli silahlar kullandı. Türkiye, bu ithal malzemeler için üretici-ithalatçı firmalara sürekli geri bildirimlerde bulunarak ürünlerin gelişim süreçlerinde önemli bir rol üstlendi. Bu nedenle bir silah sisteminin Türk Ordusu’nca onaylanmış olması, firmalar için önemli bir satış avantajı sağlamaktaydı. Ordu envanterine peyderpey alınan yerli silahların kullanımı, günden güne arttı. Gayrinizami terör gruplarına karşı başarıyla kullanılan yerli teknoloji ürünleri, Bahar Kalkanı Harekâtı’nda ilk defa düzenli bir orduya karşı sahaya çıktı. 27 Şubat 2020’den bu yana devam eden operasyonda, yerli silahların pek çok ülkenin de kendi kuvvetinde görmek isteyeceği yeni yetenekleri haiz olduğu gösterildi. Bu durum, silahların yalnızca operasyon sahasında kullanımı anlamına gelmiyor. Bu tecrübeler, TSK’dan gelecek geri bildirimlerle çağının ötesine geçmesi ve kendilerine ihracat kapılarını açabileceği manasını da taşıyor.

İşte o sistemler;

• MKE 40 mm Otomatik Bombaatar,
• JMK Bora-12 7,62 mm keskin nişancı tüfeği,
• KNT-76, 7,62 mm yarı otomatik keskin nişancı tüfeği,
• MKE HAR-66 roketatar,
• MPT-55 5,56 mm piyade tüfeği ailesi,
• MPT-76 7,62 mm piyade tüfeği ailesi,
• MKE 40 mm Tamburlu Bombaatar,
• MKE 12,7 mm uçaksavar

Canik, Girsan, Sarsılmaz ve TİSAŞ üretimi tabancaların yanı sıra sahadan teyidi alınmayan bilgilere göre yine Sarsılmaz ve Kale üretimi piyade tüfekleri de operasyon bölgesinde görev alıyor. Yerli üretim tüfek altı bombaatarların yanı sıra Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun geçmişte lisans altında ürettiği piyade tüfekleri ve makineli tüfekler de sahada aktif olarak kullanımda.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Bahar Kalkanı Operasyonu’nda kullandığı diğer yerli sistemler hakkında haberlerimiz devam edecek.