Yurt içi terörist eylemlerde askeri müdahaleyi meşrulaştırma, BM Genel Kurulu’nda kabul edilen Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması’na taraf olmama ve istihdam amaçlı silah ihracatını artırma, Avustralya’nın gündemine oturan ofansif politikalar arasında…

Avustralya’nın giderek “şahinleşen” güvenlik politikalarının son örneği, Turnbull Hükümeti’nin ülkenin on yıl içinde dünya savunma endüstrisinin en büyük 10 ihracatçısından biri olmasına yönelik hedefi. Avustralya, hâlihazırda her yıl 1,6 milyar Dolar’lık satışla dünyanın en büyük 20’nci silah ihracatçısı konumunda. Başbakan Malcolm Turnbull bu minvalde silah imalatçılarına 3,8 milyar Avustralya Doları kredi sağlanacağını belirtti. Maddi teşviğin yanı sıra, savunma endüstrisi ürünlerinin tanıtımı ve koordinasyonu için de yeni kurumlar oluşturulacak. ABD, İngiltere, Kanada ve Yeni Zelanda’ya silah ihracatını artırmayı hedefleyen Canberra, Asya ve Orta Doğu piyasalarına da girmeyi planlıyor.

Karanlık Geçmiş…

Askeri bütçeler, dünyanın dört bir tarafında artarken; trendi fırsata dönüştürmek isteyen Canberra’nın geçmiş tecrübeleri, potansiyel müşterileri caydırabilir. Örneğin, Amerikan Seasprite donanma helikopterleri ilk defa 1950’lerde göklerle buluşmuş ve Vietnam Savaşı’nda görev almışlardı. 1990’ların başlarında yavaş yavaş emekliliğe sevk edilen bu hava araçlarının bir kısmı, Washington tarafından Türkiye, Yunanistan, Tayland gibi müttefik ülkelere yönlendirildi. Buna rağmen, o dönemde görevde bulunan Howard Hükümeti, 1997’de 746 milyon Dolar’lık bir kontratla 11 adet Seasprite satın aldı. Antika helikopterleri modern hava araçlarına dönüştürmeyi hedefleyen proje, yaklaşık 1,4 milyar Dolar’lık bir beyhude çabanın ardından 2008 yılında Rudd Hükümeti’nce sonlandırıldı. 2009 yılında Ulusal Denetim Ofisi’nce hazırlanan rapora göre, Seasprite’ın potansiyel arıza oranı, ABD havacılık standartlarından 20 bin kat daha fazlaydı. Skandalın bir başka boyutu, helikopterlerin esas alınma sebebinin, Malezya ile ortak geliştirilmekte olan yeni tip açık deniz karakol botunun, Avustralya’nın mevcut helikopter filosu için çok küçük olmasıydı. Fakat, Hükümetin ABD ile Seasprite anlaşmasına imza atmasından dört ay sonra Malezya, havlu attı ve söz konusu botlar asla inşa edilmedi.