ABD, Amfibi Taarruz Gemisine “Fallujah” Adını verdi
Aralık 15, 2022Quantum3D’nin 3D Model Kütüphanesine Yeni Müşteri
Aralık 16, 2022Asisguard Genel Müdürü, Radyo Programına Konuk Oldu
Asisguard Genel Müdürü Mustafa Barış Düzgün, Türkiye’nin Sesi Radyosu ve TRT Radyo 1’de ortak yayınlanan, savunma sanayii ve teknolojik gelişmelerin ele alındığı “İcat Çıkarma” programına bugün konuk oldu.
Düzgün, savunma sanayiini farklı pencerelerden ele alırken savunma sanayiine ilişkin sorulara yanıt verdi.
Savunma sanayiinin kapsamından bahsederken savunma sanayiinin sadece sınır korumakla ilgili olmadığını söyleyen Düzgün, konuya ilişkin Ukrayna- Rusya savaşı örneğini verdi. Düzgün “Ukrayna – Rusya savaşına baktığımızda savunma sanayii sadece bir sınır savunma değil, gıda güvenliğini de savunma oluyor. Mesela bir anda dünyada tahıl krizi başladı yani aslında konsept ve insanların sayısı ve yıllar değiştikçe savunmaya çalıştığınız tek şey bir vatan toprağı değil gıda güvenliği, bakıyorsunuz sağlık güvenliği ve bir bütün halinde yaşayan insanların tüm güvenliğini sağlayan sanayiye aslında savunma sanayii diyoruz.” dedi.
Düzgün, Asisguard firması ve hangi sistemler üzerine çalıştıklarına ilişkin “Hikayemiz silahlı dronla başladı. Bu platformu zenginleştirmek üzerine gittik. Çünkü bir uçan platform eğer hem silah faydalı yüküyle hem elektro-optik faydalı yüküyle zenginleştirilemezse bu platform sadece uçar. Biz bir tane dronu alıp aynı bir F-16 gibi farklı farklı silah yükleriyle zenginleştirdik. Ek olarak da ateş esnasında ya da havada gezerken etrafı gözetleyebilmek için bu drona gece görüş kabiliyeti ve gündüz görüş kabiliyeti sağlayan kameralar taktık.” ifadelerini aktardı.
Savunma sanayiinde birçok sistemin bir araya gelerek faydalı ürünler ortaya koyulduğuna dikkat çeken Düzgün, “Savunma konseptini düşündüğümüzde farklı farklı doktrinler oluştururken farklı farklı cihazlar ve araçlar gerekiyor. Savunma doktrininde birçok cihaz ortak kullanıldığında bir sonuca doğru gidebiliyorsunuz. Tek bir cihazla savaş kazanamıyorsunuz.” dedi.
İnsansız sistemlerin gelişimine yönelik, “Savunma teknolojisinde mümkün olduğu kadar insanı korumaya çalışıyoruz. Zaten sistemler hep insansıza doğru gidiyor, sektör hep insansıza doğru gidiyor. O yüzden de aslında bizim dronu seçmemizin sebebi insansız sistemlerle savunma teknolojisini oluşturmak. Savunma sanayiine öncülük edecek şey artık insansız sistemlere doğru gidiyor bundan da geri durarak ülkemizin ayakta durma şansı yok. Ama ne güzel ki ülkemiz o kadar önder ki insanlar bizim artık insansız sistemlerimize gelip bakıp ne kadar önde olduğumuzu merak ediyorlar. Bunun için de Türk mühendislerinin muazzam katkıları bulunmakta.” dedi.
Kendisine yöneltilen “savunma sanayii başkanlığı bünyesinde firmalarla ciddi bir stratejiniz var, iş birlikleriniz var. Bunlarla alakalı son durumunuz nedir, projeleriniz ne durumda?” sorusuna ilişkin ise Düzgün, “Savunma sanayii ekosisteminin şirketlerinin ortak çalışabilmesi ortak kültürlerin oluşturulması gerekiyor. Bizim başka şirketler tarafından ihtiyacımız karşılanabiliyorsa başka büyük şirketlerle de ortaklık kurmak onların paydaşı olmak üzere çalışıyoruz.“ yanıtını verdi.