Bir mühendislik şirketinin yaşını ölçmek kolaydır. Ancak o yılların ardında biriken çabanın, kararın, başarının ve sabrın ne kadar ağır olduğunu ölçmek zordur. Altınay Savunma Teknolojileri’nin geride bıraktığı 11 yıl, yalnızca bir takvim kaydı değil; yerli mühendislik birikiminin, stratejik düşüncenin ve insan emeğinin sistemli bir yapıya dönüşümünün adıdır.

Altınay ismi, Türkiye’de ileri mühendislik deyince akla gelen öncü kurumlardan biri olarak dikkat çekiyor. 1990 yılında geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli endüstriyel robotu, yalnızca teknik bir başarı değil; bu topraklarda teknoloji üretilebileceğinin ilk güçlü göstergesiydi. Bu gelişmenin ardından 1994’te kurulan Altınay Robot Teknolojileri ile bu vizyon kurumsallaşmış, 2014 yılında ise savunma alanına stratejik bir geçiş yapılarak Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. hayata geçirilmiştir.

Altınay Savunma, kuruluşundan bu yana yalnızca ürün geliştiren bir yapı değil; entegre çözümlerle sistem kuran bir mühendislik evi olarak konumlandı. Hareket kontrol sistemlerinden mühimmat imha çözümlerine, insansız kara ve hava platformlarından görev sistemlerine kadar genişleyen teknoloji alanında faaliyet gösterdi. Şirketin yaklaşımı, ürünleri tekil parçalar olarak değil, sistem bütünlüğü içinde anlamlı hale getirmek üzerine kuruldu. Bu anlayış, Altınay Savunma’nın mühendislik pratiğinde teknik disiplini ve stratejik bütünlüğü aynı çatı altında birleştirmesini sağladı.

Altınay Savunma’nın öne çıkan ürünleri, bu sistem bütünlüğünün sahaya yansıyan örneklerini oluşturuyor. Doğrusal eyleyici sistemleri, hassas kontrol, güçlü performans ve yüksek güvenilirlik sunarak yatır-kaldır, itme-çekme gibi doğrusal hareket ihtiyaçlarını kararlılıkla karşılıyor. SH-70 Sea Hawk tipi helikopterlerin askeri gemilere güvenli iniş, emniyet ve transfer süreçlerini otomatik olarak yöneten Kuş Kapanı sistemi ise Altınay’ın operasyonel esnekliği sahaya taşıma yeteneğini temsil ediyor.

Bunun yanı sıra, yüksek hassasiyet gerektiren görevler için geliştirilen bomba imha robot kolu, güvenliği merkez alan özel çözümler sunarken; silah pedestalleri ve stabilize platformlar, kesintisiz görev kabiliyetiyle ön plana çıkıyor. Stewart platformları ve teleskobik mast sistemleri ise görev çeşitliliği ve hareket entegrasyonu açısından Altınay’ın mühendislik derinliğini yansıtıyor. VENUS-4 adını taşıyan, mini ve orta sınıf İHA sistemlerine entegre edilebilen 3 eksenli stabilize gimbal ise yüksek görüntü kararlılığı sağlayarak görev sistemlerinde hassasiyetin önemini ortaya koyuyor.

Altınay Savunma, bu teknik kapasitesini yalnızca ürünlerle değil, kurduğu yapılarla da sürdürülebilir kılıyor. 2024 yılı itibarıyla tamamı Altınay Savunma Teknolojileri’ne ait olan DASAL Havacılık Teknolojileri, mini, hafif, orta ve ağır sınıf İHA’lar geliştirerek keşif, gözetleme, lojistik ve taktik görevlerde kullanıma hazır platformlar sunuyor.

TAAC Havacılık Teknolojileri ise hâlen TUSAŞ ve Altınay Savunma Teknolojileri ortaklığında faaliyet gösteriyor. Uçuş kontrol sistemleri, iniş takımları ve test altyapıları gibi havacılıkta kritik alt sistemlerin geliştirilmesi ve yerlileştirilmesine odaklanıyor.

Geçtiğimiz yıl Borsa İstanbul’da “ALTNY” koduyla işlem görmeye başlayan Altınay Savunma, bu adımıyla yalnızca teknolojik değil, kurumsal olarak da yeni bir faza geçti. Halka arz süreci, şirketin şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle büyüme taahhüdünü güçlendirdi.

Bugün gelinen noktada Altınay Savunma, sadece ürün geliştiren bir firma değil; vizyon geliştiren, sistem kuran, mühendisliği stratejiyle buluşturan bir teknoloji yapısıdır. Bu 11 yıl, makinelerle değil; disiplinli ekiplerle, yerli mühendislikle ve ortak inançla inşa edilmiş olup geleceğe, aynı sadelik, aynı kararlılık ve aynı güvenle ilerliyor.