Günümüzde, dünyanın en büyük operasyonel uçak gemileri, kuşkusuz Nimitz ve Theodore Roosevelt Sınıfı gemilerdir. Mevcut durumda denizde bulunan ve hizmete girme arifesinde olan USS Gerald R. Ford (CVN78) ile USS Nimitz (CVN68) arasında benzerlik olsa da aslında çok farklı iki sınıf olduklarını az insan biliyor.
Söz konusu iki sınıfı karşılaştırmak, harp yönetimi ve kriz yönetimi kabiliyetleri açısından büyük önem taşıyor.
Öncelikle, USS Enterprise’ı (CVN65) unutmamak ve nükleer itki sisteminin önemini anlatmak gerekir. Modern uçak gemileri, genelde bir filo veya görev grubu oluşturmak için ideal gemilerdir. İkinci Dünya Savaşı’nda kazanılan tecrübe ile uçak gemilerinin deniz, hava ve kara sahalarında en etken silah sistemi olduğu kanaatine varan Batı Orduları, Doğu Bloku’na karşı etkin doktrinler oluşturdu. Fakat az sayıda olan uçak gemilerinin etkin kullanımı için limana dönmeden uzun süre seyir yapabilmesi, 1950’li yıllarda öncelik olarak belirlendi. Bu öncelik için nükleer itki sistemleri, çözüm olarak tercih edildi. USS Enterprise, bu bağlamda öncül gemi oldu ve 2012 yılına kadar hizmette kaldı. Nimitz Sınıfı uçak gemileri ise USS Enterprise’dan gelen geri dönüşlerden elde edilen bilgi birikimi ile 1972 yılında inşa edilmeye başlanarak, günümüzün etkin silahlarından biri oldu.
Nimitz Sınıfı’nın barış ve savaşta kazandığı tecrübeler, yeni bir sınıf olan Gerald R. Ford’u aslında tamamen başka bir nükleer uçak gemisi yapıyor. Enterprise ve Nimitz Sınıfı uçak gemilerinin 21’inci yüzyılda yerini alacak olan gemiler için çalışmalar, 1996 yılında CVX Programı adı altında başlatıldı.
